Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz ve insanları veya grupları kötü gösteren ya da ayrımcı insanlarla karşılaştığımızda fikirlerini gözden geçirmek konusunda onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz. | TED | ونلغي صداقتنا مع الأشخاص على فيسبوك، وعندما نقابل أشخاصًا يمارسون التمييز أو يشيطنون الأفراد أو المجموعات، نحن لا نصرّ على التحدث معهم للاعتراض على آرائهم ومناقشتها. |
Peki madem öyle, o zaman ısrar ediyorum. | Open Subtitles | إذاً في هذه الحالة، أعتقد أنّنا نصرّ على ذلك |
İdare mutlaka istiyor, bu yüzden ısrar ediyoruz. Fotoğrafını bulun. | Open Subtitles | أوامر الإدارة، لهذا السبب نصرّ على التحقّق مِن الصور.. |
Birçok toplumda çocuklarımızın başarılı olabileceğini düşündüğümüz mühendislik, tıp, işletme veya hukuk gibi bölümlerde okumaları için neden ısrar ettiğimizi merak etmelisiniz. | TED | عليك أن تتساءل لماذا في كثير من المجتمعات نصرّ على أولادنا أن يسعوا وراء الهندسة أو الطب أو الأعمال أو الحقوق ليُنظر إليهم كأشخاص ناجحين. |
Alison bulunduktan sonra birine görünmen gerektiği konusunda ısrar etmeliydik. | Open Subtitles | يجب علينا أن نصرّ أنكِ رأيتِ شخصا آخر " بعد وجود "أليسون |
Dadı konusunda ısrar ediyoruz. | Open Subtitles | إذاً , مُرضِعة نحن نصرّ |
- Eşim ve ben ısrar ettik. - Neden? | Open Subtitles | زوجي وإيّاي نصرّ على ذلك - لمَ؟ |
- Evet, ısrar ediyoruz. | Open Subtitles | -أجل، نحن نصرّ |