"نصف الطريق" - Traduction Arabe en Turc

    • yarı yolda
        
    • Yarı yola
        
    • yolun yarısında
        
    • yolunu yarılamıştır
        
    • Yolun yarısını
        
    • yolu yarıladık
        
    • Yolun yarısına
        
    • Yolun yarısından
        
    • yolun yarısındayız
        
    • ucuna
        
    Bu gözle görülüyordu, kulakları öne doğru geldi, bütün gücüyle öne doğru gayret etti ve yarı yolda bacakları tutmadı ve arkaya doğru düştü. TED تحركت أذناها نحو الأمام بشكل واضح، هي مستعدة تماما وقد قطعت نصف الطريق نحو الأعلى، انزلقت قوائمها، فتراجعت إلى الخلف.
    Sadece Yarı yola kadar giderim. Gerisini ayın yerçekimi halleder. Open Subtitles سأذهب نصف الطريق وجاذية القمر ستقوم بالباقي
    Sigaracı Joe ana yola varmadan yolun yarısında çöktü. Open Subtitles جوى المدخن ذهب الى نصف الطريق السريع ثم انهار
    - Şimdiye Brunico yolunu yarılamıştır. Open Subtitles يجب أن يكون في نصف الطريق إلى برونيكو الآن.
    Parka varabilmek için önce Yolun yarısını yürümesi gerekmektedir. TED ومن أجل الوصول إلى الحديقة، عليه أولا أن يقطع نصف الطريق إلى الحديقة.
    Bu insanları tanıyorum. Uzun zamandır onların peşindeydim. yolu yarıladık. Open Subtitles أنا أعرف هؤلاء الناس ، لقد كنت أتعقبهم لوقت طويل ، لقد قطعنا نصف الطريق هناك
    Üstelik, bikinili erkek-avcısı. Yolun yarısına vardım demektir. Open Subtitles بالإضافة إلى أن صيد الفتيان بملابس السباحة يعني أنني بالفعل قطعت نصف الطريق
    Yolun yarısından geri döneceğini biliyordum. Open Subtitles عرفت بأنّك ستعود من نصف الطريق
    Şimdi duramayız. Daha yolun yarısındayız. Open Subtitles لا يمكننا التوقف الآن إننا فقط في نصف الطريق
    Hayat insanı asla yarı yolda bırakmaz. Open Subtitles إني أخبرك ، الحياة لا تجعل أحد يمشي نصف الطريق.
    - yarı yolda karşılamayı düşündük. Open Subtitles ﻹنقاذكم؟ ظننا أننا سنلاقيكم في نصف الطريق
    Bunu yarı yolda bırakamayız. Open Subtitles نحن لا نستطيع نعمل هذا نصف الطريق.
    Yarı yola kadar getirdim onları! Kunduz'un barajdaki evindeler. Open Subtitles لقد أحضرتهم نصف الطريق انهم عند التل، عند القنادس
    Yarı yola kadar getirdim onları, orda küçük bir ev vardı, kunduzların evi... pekala... Open Subtitles لقد أحضرتهم نصف الطريق انهم عند التل، عند القنادس حسناً
    Yol ise önümüzde arabada yolun yarısında Open Subtitles في الوقت الذي يقوم به بلفّة علينا سأكون قد وصلتُ نصف الطريق إلى السيّارة.
    yolun yarısında çoğumuz asla olmayacağını düşünüyorduk. Open Subtitles اتعرفين , في نصف الطريق البعض منا ظن انه لن يحدث
    Şu anda herhalde... Brunico yolunu yarılamıştır. Open Subtitles يجب أن يكون في نصف الطريق إلى برونيكو الآن.
    Birazcık aklı varsa Meksika yolunu yarılamıştır. Open Subtitles لو كان عاقلاً يجب أن يكون في نصف الطريق للمكسيك
    Yolun yarısını yürüdüğümü ve linç edileceğimi düşündüğümü hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر أننى قطعت نصف الطريق سيرا وأعتقدت أننى سأعاقب بشدّة
    Devam ediyoruz, beyler. yolu yarıladık bile, bebeğim. Open Subtitles دعونا نذهب يا أولاد لقد قطعنا نصف الطريق
    - Lanet olsun! Neredeyse yolun yarısındayız! Open Subtitles - جحيم دامية، نحن بيت نصف الطريق!
    Ama sen neden onu ülkenin bir ucuna götürmeyi kabul ettin? Open Subtitles لكن لمَ وافقت أنت على السياقة نصف الطريق المارّ بالبلد كلّها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus