Hudson Körfezi'nden Lima, Peru'ya kadar batı yarım kürenin tamamı Küba'daki füzelerin menzilinde. | Open Subtitles | كل نصف الكرة الغربي، من خليج هدسون إلى ليما، والبيرو تقع ضمن مدى الصواريخ في كوبا |
Batı yarım kürenin en büyük tuz gölünde. | Open Subtitles | انها أكبر بحيرة مالحة في نصف الكرة الغربي |
Bu döngü de bu akşama denk geliyor ve sadece Kuzey Yarımküre'den izlenebilecekmiş. | Open Subtitles | لكن اقرب مسار لهُ هو الليلة ويمكن رؤيته فقط في نصف الكرة الشمالي |
Setteyken, kahvaltıda batı yarı kürenin tamamını yemiş gibi davranmaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت فى التصرف و كأننى قد التهمت نصف الكرة الغربى فى الإفطار |
Bu yarıküredeki en yaratıcı programcıyı neden istediklerini sanıyorsun ? | Open Subtitles | الذي تَعتقدُ بأنّهم يُريدونَ الأكثر المبرمج المبتكر في هذه نصف الكرة الأرضيةِ؟ |
Eğer kuzey yarıkürede bir yerlerde isek, ultraviyole rasyasyona ne oluyor bakın. | TED | حتى لو كنا في مكان ما في نصف الكرة الشمالي ، أنظروا لما يحدث الى الأشعة فوق البنفسجية. |
Bu hiç bir fark yaratmaz, hatta kuzey Hemisphere'da yazları güneşten daha da uzaklaşıyoruz, ama bu da hiç bir değişim yaratmıyor. | TED | ليس هناك خلاف ، في الواقع ، في نصف الكرة الشمالي نحن أبعد من الشمس في الصيف، وكما يحدث ، لكنها لا تحدث أي خلاف أو فرق. |
Ancak olay ocak ayı ortasında, kuzey yarımkürede, akşam saat 7'de meydana gelmişti. | TED | ولكن حدث هذا في منتصف شهر يناير، في نصف الكرة الشمالي، عند الساعة 7 مساء في الليل. |
Bu fosiller hem Avustralya'nın hem de bütün güney yarıkürenin geçmişine dair kanıtlar içeriyor. | Open Subtitles | هذه الأحافير تتضمن الدليل على ماضي أستراليا و ماضي نصف الكرة الجنوبي بأكمله |
Bu sinyallerin her biri önce serebral yarımkürenin ortasındaki röle merkezinden geçer ve ardından beyindeki diğer bölgelere dağılır. | TED | كل واحدة من هذه الإشارات تذهب أولاً إلى مركز تناوب في منتصف نصف الكرة المخية ومن ثم إلى أماكن أخرى في الدماغ. |
Mesela batı yarımküredeki ilk yumurtaları bulacak kadar yaver gitti şansım. yuvalardaki ilk bebek dinazorları, ilk dinazor embriyosunu ve inanılmaz çok sayıda kemiği ben buldum. | TED | وكنت محظوظاً بما فيه الكفاية لاجد اشياء مميزة مثلا البيضة الاولى في نصف الكرة الغربي اول ديناصور صغير في منزله واول جنين ديناصور والكثير من العظام |
Tüm batı yarım kürenin elektriklerini kesmemen inanılmaz. | Open Subtitles | إنه من المذهل انك لم تقطع الطاقه عن نصف الكرة الأرضية الغربي |
Kara tembel hayvanları milyonlarca yıl vardılar, ama 10.000 yıl önce Batı yarım kürenin diğer dev memelileriyle birlikte kaybolmaya başladılar. | TED | ازدهر الكسلان الأرضي لملايين السنين، ولكن قبل حوالي 10.000 سنة، بدأ بالاختفاء هو وغيره من الثدييات العملاقة في نصف الكرة الأرضية الغربي. |
Kuzey yarım kürenin büyük kısmını kaplamıştı. | Open Subtitles | غطّت قسماً كبيراً من نصف الكرة الغربي |
Fakat sonbahar ve kışta olduğu gibi kuzey Yarımküre, güneşten uzaklaştığında yapraklar dökülür ve dışarıya karbondioksit vererek atmosferdeki miktarının tekrar artmasına neden olurlar. | Open Subtitles | ومعظم النباتات تنمو على شمال الخط وعندما يميل نصف الكرة الأرضية الشمالي نحو الشمس كما يحدث في الربيع والصيف |
Kuzey Yarımküre yavaş yavaş buzlanarak küresel bir soğumaya sebep oldu. | Open Subtitles | ورويداُ رويداً يتم تجليد نصف الكرة الشماليّ مُطلِقاً برودة عالميّة |
Ve dört saat içerisinde tüm Kuzey Yarımküre yemekle kaplanacak. | Open Subtitles | و في غضون الساعات الأربع المقبلة سيدمر نصف الكرة الشمالي بأكمله |
Amacımız kuzey yarı kürenin en büyük uyuşturucu baronlarından biri olan Meksika vatandaşı Felipe Lobos'u yakalamak. | Open Subtitles | هدفنا هو ملاحقة واحد من اشهر تجار المخدرات في نصف الكرة الارضية مكسيكي الجنسية , فيليبي لوبوس |
Bu binaya yarıküredeki tüm saatleri durduracak kadar bomba yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد وضعت قنابل كافية لنسف نصف الكرة الارضية. |
Muhtemelen bu yarıküredeki bütün casus uyduları uyardık. | Open Subtitles | أضأنا من المحتمل كلّ قمر جاسوس صناعي في هذه نصف الكرة الأرضية. |
Ekvator'un diğer tarafında güney yarıkürede, kuzeydekilerin yansıması olan ormanlar bulunur. | Open Subtitles | عبر خطِ الإستواء، في نصف الكرة الأرضيةِ الجنوبيةِ هناك غابات موازية لتلك التي فيْ الشمالِ. |
Kuzey Hemisphere'ın en yüksek binasını bitirmek üzereyiz ve benim olmazsa onun hakkında övünemem. | Open Subtitles | أنظر نحن على وشك الإنتهاء من بناء أعلى مبنى في نصف الكرة الشمالية و لا يمكنني التفاخر به إن لم أكن أملكه |
- Mike, güney yarımkürede palavra öbür yöne doğru akar. | Open Subtitles | مايك، أنت تعرف أنه في نصف الكرة الأرضيةِ الجنوبيةِ، هذا الهراء في الحقيقة يَغْمرُ لطريق آخر. |
Bu uyuşturucuları, Kuzey yarıkürenin en tehlikeli uyuşturucu kaçakçısının yanına götürmeye gönüllü mü oluyorsun? | Open Subtitles | أنت تتطوّع للمرافقة هذه المخدّرات في الأيدي... ... التاجرالأكثرخطورة في نصف الكرة الأرضية الشمالية؟ |
Kuzey yarımkürenin nem alan kuru bölgelerinde yetişir. | Open Subtitles | هو محلى يزرع فى الأرض الرطبة فى نصف الكرة الأرضية الشمالية |
Batı yarımküredeki en etkili ot bu. | Open Subtitles | هذا الحشيش هو الأقوى في نصف الكرة الأرضية الغربي |