Bu seviyede çok zayıf bir okuma, gezegenin yarısını götürmek zorunda kalırdık. | Open Subtitles | إنها قراءه ضعيفه فى هذه المرحله يجب ان نأخذ نصف الكوكب |
Ayımızı ve onunla birlikte gezegenin yarısını yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمّروا قمرنا وكان نتاج ذلك أن تدمر نصف الكوكب |
13 yıl içinde, gezegenin yarısını ele geçirdi. | Open Subtitles | خلال 13 سنة قام باحتلال نصف الكوكب |
Gezegenin yarısı ile birlikte Ay'ı da yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمروا قمرنا ومعه نصف الكوكب |
Gezegenin yarısı, asla güneşi görmez. | Open Subtitles | نصف الكوكب الذي لا يواجه الشمس مطلقًا |
Sadece Pasifik Okyanusu dünyanın yarısını kaplamaktadır. | Open Subtitles | يغطى المحيط الهادئ لوحده نصف الكوكب |
Askeri silah türleri ise gezegenin yarısını yok edebilecek hidrojen bombaları taşıyordu. Bu ise Sovyet Birliği'ne misilleme gönderen başka bir türü. | TED | نسخ الأسلحة العسكرية كانت نسخ محمولة القنبلة الهيدروجينية باستطاعتها تدمير نصف الكوكب. كان هنالك نسخ أخرى مكرسة لتوجيه ضربات ثأرية للإتحاد السوفييتي -- |
Gezegenin yarısı ile birlikte Ay'ı da yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمروا قمرنا ومعه نصف الكوكب |
Ve şaşkınlıkla keşfettik ki Gezegenin yarısı | Open Subtitles | ولدهشتي... ان نصف الكوكب تقريبا... |
Bu savaş dünyanın yarısını yok eder. | Open Subtitles | و ستحرق المعركة نصف الكوكب |