hayatının yarısını tımarhanede geçirirsen ancak böyle görünürsün. | Open Subtitles | هذا هو ماتبدو عليه عندما تقضى نصف حياتك فى مؤسسة |
Bana kalan hayatının yarısını ver ve bir Ölüm Meleği'nin gözlerine sahip ol. | Open Subtitles | أعطني نصف حياتك الباقية وتستطيع أن تأخذ عيون إله الموت |
Sen de hayatının yarısını hizmette bulunarak geçirdin. | Open Subtitles | و أنت قضيت ما يقرب من نصف حياتك في الخدمة |
Bana ömrünün yarısını verirsen onu istediğin zaman öldürebilirsin! | Open Subtitles | مقابل أن تعطيني نصف حياتك تستطيع قتله متى تشاء |
Bana ömrünün yarısını verirsen onu istediğin zaman öldürebilirsin! | Open Subtitles | مقابل أن تعطيني نصف حياتك تستطيع قتله متى تشاء |
10 ya da 11 yaşından beri programlama yaptığından bahsetmişsin, neredeyse hayatının yarısı. | TED | لقد أردفت أنك تبرمج منذ كان عمرك 10 أو 11، نصف حياتك. |
Sadece hayatının yarısını birisiyle geçirdiğin zaman ve o insan artık orada değilse bazen yalnızlık çekiyorsun. | Open Subtitles | إنه فقط . حين تقضي نصف حياتك مع شخصا ما وبعدها لا يكونوا موجودين . |
hayatının yarısını laboratuvarda geçiriyorsun resmen. | Open Subtitles | وقد قضيتَ نصف حياتك في المختبر |
- Yirmi sene yatsan bile hayatının yarısını dışarıda geçirebilirsin. | Open Subtitles | -حتى لو قضيتِ 20 عام سيتبقّ لكِ نصف حياتك للعيش في الخارج |
Onlar için ömrünün yarısını çalışırsın. | Open Subtitles | كنت تعمل نصف حياتك بالنسبة لهم. |
Bir yere ulaşabilmek için ömrünün yarısını kapalı bir ortamda geçirmek. | Open Subtitles | قضاء نصف حياتك تحاُول الوصول لمكان ما |
Yani, ömrünün yarısını saklanarak geçirdin. | Open Subtitles | لقد أمضيت نصف حياتك تختبأين |
hayatının yarısı rüyalarda geçiyor. | Open Subtitles | تقضى نصف حياتك فى الأحلام |
Yetişkin hayatının yarısı içeride geçti. | Open Subtitles | لقد قضيت نصف حياتك في الداخل |
Neredeyse hayatının yarısı. | Open Subtitles | تقريبًا نصف حياتك |