Senin Tavsiyen sayesinde ilişkimiz bugüne kadar geldi. | Open Subtitles | فبعد كل شئ ,لقد كانت نصيحتك هي التي جعلتني أمضي قدماً |
Yani bana Tavsiyen, Bryan Trenberth'ü bir paket kraker... yüzünden çocukların T-Ball maçında vurmam. | Open Subtitles | إذاً نصيحتك لي هي أن أقتل برايان ترينبيرث على علبة بسكويت في لعبة بيسبول الصغار |
Yani senin kendi Tavsiyene göre, senin tavsiyeni dikkate almamalıyım galiba. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنه بناءً على نصيحتك فلا يجب علي أن اقبل نصيحتك هذه |
Tavsiyene ihtiyacım var. Kadınlarla başım dertte. | Open Subtitles | احتاج إلى نصيحتك يا رجل لدي مشكلة مع فتاة |
Senden bir konuda tavsiye isteyecektim. | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كنت أستطيع أخذ نصيحتك في أمر ما. |
Ben sadece tavsiyeni dinlediğimi ve bir kitap kulübüne katıldığımı bilmeni istedim. | Open Subtitles | اردت فقط أن اخبرك أني أخذت نصيحتك و انظممت إلى نادي الكتاب |
İyi Tavsiyen için teşekkür ettiğimi söylerim. Bana adreslerini bulabilir misin? | Open Subtitles | سأقول لك شكراً على نصيحتك الجميلة و هل يمكنك تعقب عنوانها من أجلي؟ |
Tavsiyen tıbbi kararları tıbbi gerçeklere dayanarak kararlar almaksa, bu o kadar kolay değil. | Open Subtitles | نصيحتك أن أستخدم أسباباً طبية لاتخاذ القرارات الطبية؟ لن يكون هذا سهلاً |
Tavsiyen harikaydı ve ben de el ilanları dağıtma işine girdim böylece gelip seni görmek için para biriktirebileceğim. | Open Subtitles | نصيحتك كانت مفيدة ولديّ وظيفة الآن في تسليم المنشورات حتى أستطيع توفير المال لزيارتك |
Tavsiyene ihtiyacım var. Kadınlarla başım dertte. | Open Subtitles | احتاج الى نصيحتك يا رجل لدي مشكلة مع فتاة |
Kendi Tavsiyene uyamasan bile hastan için en iyisini istemek insana özgüdür. | Open Subtitles | إنه لإنسانيّ أن تريدين الأفضل لمريضتك حتى إذا كنتِ لا تستطيعين إتباع نصيحتك |
Kahve dükkanındaki adam bana çıkma teklif etti ve ben de Tavsiyene uyup onu reddettim. | Open Subtitles | ذلك الشاب من المقهى طلب مواعدتي و اتبعت نصيحتك و خذلته |
Onunla önce sevgili sonra da arkadaş olmalıydık. Berbat bir tavsiyeydi. Berbat bir tavsiye! | Open Subtitles | كان يجب أن نكون عاشقيْن أولا ومن ثم أصدقاء نصيحتك سيئة للغاية |
Ben tavsiye verdim ve siz de tavsiye verdiniz ama üstün gelen benimki oldu ve siz bunu kabullenemiyorsunuz. | Open Subtitles | اعطيت نصيحتي , وانت اعطيت نصيحتك ولكن نصيحتي هي التي انتصرت وانت لا تريد ان تعترف بذلك |
Çok çalışmadan nasıl rahat yaşayabileceğim konusunda tavsiyeni almak isterim. | Open Subtitles | أريد سماع نصيحتك كيف أعيش مرتاحاً بدون عمل شاق |
Çok çalışmadan nasıl rahat yaşayabileceğim konusunda tavsiyeni almak isterim. | Open Subtitles | أريد سماع نصيحتك كيف أعيش مرتاحاً بدون عمل شاق |
Peki, Tavsiyeniz için teşekkürler, size borçluyum. | Open Subtitles | شكراً على نصيحتك سأكون ممتناً لك |
Geçen gün sizinle konuşmuştum. tavsiyenize uydum. Kız arkadaşımdan ayrıldım. | Open Subtitles | لقد تحدثت اليك,واخذت نصيحتك لقد انفصلت عن صديقتي |
Yani müthiş önerin hamile kalmamak ve sadece gençlerle yatmak mı? | Open Subtitles | إذا نصيحتك الكبيره بأن لا أحمل وأضاجع الشباب فقط |
Bir görgü kuralı konusunda fikrini almak istiyorum. | Open Subtitles | كنت أرغب في نصيحتك بشأن أمر يتعلق بالذوق. |
Biz sadece bununla başa çıkabilmek için sizin tavsiyenizi almak istedik. | Open Subtitles | فقط نحنُ و كيفية حول نصيحتك نريدُ الأمر هذا مع التعامل |
Diğer kızın o olduğunu bilseydin tavsiyelerin farklı mı olurdu? | Open Subtitles | هل كانت نصيحتك ستكون مختلفة إذا عرفت أنها الفتاة الأخرى؟ |
Uzmanlarım beni hayal kırıklığına uğrattığı için, tavsiyelerine ihtiyacım var. | Open Subtitles | كالمعتاد ,أحتاج إلى نصيحتك , عندما يخذلونني كل خبرائي |
Hiç kimse tavsiyelerinize benim olduğum kadar muhtaç değildir. | Open Subtitles | لايوجد احد اكثر منى فى حاجة الى نصيحتك ,لا احد. |
Bir vekili var mı? Yoksa senin tavsiyelerini mi takip edecek? | Open Subtitles | هل لديه البديل, ام سيتبع نصيحتك على سبيل التغيير ؟ |
Baba nasihatin bu mu? Gazeteye ilan vermek mi? | Open Subtitles | هذه هي نصيحتك الأبوية، الإعلانات الشخصية؟ |
İkinci olarak da, afili bir restoran tavsiyesi istiyorum. | Open Subtitles | و الشيء الثاني أحتاج نصيحتك بشأن إختيار أفضل مطعم من أجل أمور العمل |