Biz de hâlâ Cleggler'in peşindeyiz. Onları gördüğünüzü sanmıyorum? | Open Subtitles | لازلنا نطارد الكليغز لا افترض انك شاهدتهم |
Loomis, Ejderha Ateşi geçidinin kuzeyine doğru hala peşindeyiz. | Open Subtitles | لوميس, نحن نطارد السيارة السوداء على شمال طريق التنين |
Şehrin kuzeyine doğru beyaz bir taksideki asileri takip ediyoruz. | Open Subtitles | إننا نطارد متمرّدين في سيارة أجرة بيضاء شمال المدينة، حوّل |
Bütün gece senin hatırın için kızların peşinde koşamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا قضاء الليل نطارد الفتيات من أجلك. |
Ben aradım efendim. Uzaylıları avlıyoruz. O da onlardan biri. | Open Subtitles | لقد هاتفتُها يا سيدي نحنُ نطارد الفضائيين وهي واحدة منهم. |
Bu canavarın peşinden gidiyoruz, bu iyi ama birşeyi atladığımızı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكاننا نطارد الوحش, وهذا جيد لكننا نفتقد لشىء ما |
Burası 154. Şüphelinin peşindeyiz. Destek istiyoruz. | Open Subtitles | المركز, هنا 154 نحن نطارد المشتبه نطلب الدعم |
Bir katil zanlısının peşindeyiz. '89 Ford, koyu mavi, RHX715. | Open Subtitles | نحن نطارد مجرم مشبوه يقود سيارة فورد 89 لونها ازرق غامق |
48 numaralı devriye aracından bildiriyorum. Büyük, eski, kırmızı bir aracın peşindeyiz. | Open Subtitles | هنا العربة 48 نطارد سيارة حمراء موديل قديم |
Ama Dean ve ben—kardeşim ve ben, annemizin katilinin peşindeyiz. | Open Subtitles | لكن دين و أنا أخي و أنا كنـّا نطارد قاتل والدتك نستطيع العثور على أجوبة |
Bir cinayet zanlısını takip ediyorum. Siyah Escalade, Sunset üzerinde doğuya gidiyor. | Open Subtitles | نطارد مشبوهين 7 8 1 جيب سوداء، متجّهة شرقاً عند الغروبِ |
Cylon Haberleşme Yedeği olduğunu düşündüğümüz küçük bir şeyi takip ediyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نطارد من كنا نعتقدهم سيلونز ضٌعاف |
Demek istediğim, biz birisini takip etmiyoruz, demek istediğim evlat edinme kurumuna mektup yazmaya karar verdik. | Open Subtitles | أعني ، نحن لسنا نطارد أحدهم هنا سنقوم بكتابة رسالة لمصلحة التبني |
Gangsterlerin peşinde oldugumuzu biliyorlar mıydı dersin? | Open Subtitles | هل تعتقد بانه كان يعرف بأننا كنا نطارد افراد العصابة؟ |
Katilin peşine düştük ama onun yerine gecenin bir yarısı sopayla amatör uyuşturucu taciri avlıyoruz. | Open Subtitles | إنّا نطارد قاتلًا، وعوضًا عن هذا نجد مروّجَ مخدّراتٍ هاويًا. |
Yani anladığım kadarıyla senin avukat takıntının peşinden koşmuyor muyuz? | Open Subtitles | إذاً أعتقد بأننا لن نطارد هواجس صديقتك المحامية؟ |
Deli Gibi Koşuyor, Yolunu Kaybediyor ve Zigzag Yapıyor! peşine düşüyor, peşine düşülüyor ve Hatalar Yapıyor! | Open Subtitles | نركض ونعدوا ونتوه, نطارد وتتم مطاردتنا وتحصل الأخطاء |
Brenda. Lütfen, dışarıda hayaletleri arıyoruz. | Open Subtitles | بريندا ارجوك نحن نطارد اشباح هنا |
Demek oluyor ki biz sadece bir prototipin peşindeydik. | Open Subtitles | هذا يعني أننا كنّا نطارد نموذج مبدئي. |
Birinin peşindeyken bazı çarpışmaları kaybedebiliriz ama savaşı kazanırız. | Open Subtitles | يجب ان تفهم اننا عندما نطارد ربما نخسر معارك، لكننا نفوز بالحروب |
Biz her zaman kadınları kovalıyorduk şimdi kadınlar bizi kovalıyor. | Open Subtitles | نحن دائماً نطارد النساء والأن هن يطاردنا |
Siyah bir Ford Taurus takibi için Washington'ın batısına gideceğiz, State'i geçiyoruz. | Open Subtitles | نطارد سيارة فورد توروس سوداء تتجه غربا في شارع واشنطن سيعبر حدود الولاية |
Yani eğer Abdul Fatah'ı kovalayıp Dr. Butler'ı bırakırsak birkaç saat içinde kafası kesilecek. | Open Subtitles | تقول, نطارد عبد الفتاح الذي نشك من هو, ونتجاهل دكتور بتلر الذي نعرفه د.بتلر الذي سوف ينشرون رائسه |
Bldiriyorum, gümüş, kızıl şeritli bir corvette'i ve o siyah turbo'yu... yüksek hızlı takipteyiz. | Open Subtitles | نحن نطارد سيارتين تحت السرعة القصوى سيارة بلون فضي , وجزء منها أحمر, والأخرى سيارة سوداء |
St. Petersburg'da olsaydık omuz omuza olurduk, evet ama düşmanınızı birlikte avlardık. | Open Subtitles | إذا كان هذا سان بطرسبرج سنكون جنبا إلى جنب، نعم ولكن بعد ذلك نطارد عدوك معا |
Martıları kovalarız. | Open Subtitles | نطارد النوارس |