"نطير" - Traduction Arabe en Turc

• uçuyoruz
• uçalım
• uçup
• uçuyorduk
• uçacağız
• uçarız
• uçarak
• Uçmak
• uçuyor
• uçmalıyız
• uçabiliriz
• uçmayacağız
• uçmayı
• uçakla
• uçmamızı

Kısacası, çevresel geleceğimize kör olarak uçuyoruz.
نحن، باختصار، نطير كالعميان في مستقبل بيئتنا.

Bak yakıtımız var,yağ basıncı falan. ve uçuyoruz işte..
انظر لدينا الوقود,الزيت الضغط, نحن نطير اليس كذلك؟

Şimdi içerisinde uçalım ve böylece şu anda anlamaya başladığınız şeyin aslında ne kadar zor olduğunu görün.
لذا دعونا نطير فيها وترون كم هو صعب معرفة ماهية الشيء عندما تكون في وسطه.

Buradan uçup gideceğim. Oh, evet, uçabiliriz, buradan gidebiliriz!
سأحلق بعيداً عن هنا نعم، يمكننا أن نطير، نطير بعيداً عن هنا

Ama ben O değilim. Gecenin içinde uçuyorduk. Sanki uzayın derinliklerindeymiş gibi.
لقد كنا نطير في عتمة الليل تماماً كما في أعماق الكون

Kış vakti bir kuş gibi kuzeyden sahile doğru uçacağız.
مثل الطير في الشتاء نطير للشمال من أجل الشاطئ

Biz kiralama uçak şirketiyiz. Laughlin'den Fresno'ya uçarız.
اننا طيران داخلى نحن نطير من مدينة الى مدينة

Trene binmiyoruz, uçuyoruz. Bütün gün uçmadın mı sen?
لن نأخذ القطار، سوف نطير ألم تطيري طوال اليوم؟

Evet, Bayan. Rich, mekanın üstünden uçuyoruz. Neredeyse varmak üzereyiz.
نعم, سيد ريتشي, نحن نطير فوق ممتلكاتك الآن ستصل في وقت قريب

Varsayalım ben, sen ve Kramer And Dağlarının üzerinden uçuyoruz.
لنفرض أني وأنت وكرايمر نطير فوق جبال الـ أنديز.

Kız ve erkek kardeşlerim, tanrılarımızla buluşmak için uçuyoruz.
نحن نطير يا أخوانى وأخواتى نطير لمقابلة الآلهة

Şu anda Kuzey Hollywood'un bir kaç LAPD ünitesinin bulunduğu yerin üzerinde uçuyoruz...
نطير على شمال هوليود الآن، حيث هناك عدة وحدات من شرطة لوس انجلوس...

Onları Hook kaçırdı. Haydi, uçalım.
كابتن هوك اخذهم حتى تاتى لتقاتله دعنا نطير

Bırak uçalım gümüş sahillerin uğultusunun deniz kabuklarından duyulduğu yere.
دعنا نطير حيث أصوات الشواطئ الفضية يُسمع صداها في كل صدفة

O zaman eminim uçup giderken, havadan çok net görebileceğiz.
إذاً أنا واثق أنه بإمكاننا رؤيته بكل وضوح بينما نطير من فوقه

Gecenin içinde uçuyorduk. Sanki uzayın derinliklerindeymiş gibi.
لقد كنا نطير في عتمة الليل تماماً كما في أعماق الكون

Helikopterle uçacağız, Mongolia'da ata bineceğiz.
سوف نطير طيارة و نركب الخيل على حقل في "مانغوليا

Torpidoya bir kurşun bile isabet ederse, doğrudan aya uçarız.
إذا تضرر التوربيد نحن سوف نطير إلى القمر

Oraya uçarak gidip, hemen aynen geri dönebiliriz.
يمكننا أن نطير بالأعلى هناك ونرجع للأسفل بسرعة مجددا لا ..

Göğe çıktığımızdan beri daha hızlı ve daha fazla Uçmak ister olduk.
ومنذ الوقت الذي وضعنا السماء نصب أعيننا، فقد طمحنا لأن نطير أسرع وأبعد.

Burada geçen yaz Haiti'de uçuyor, ilk saha denemelerini yaptığımız yer.
هنا نحن نطير في هاييتي الصيف الماضي، حيث أجرينا تجاربنا الحقلية الأولى.

Belki de biraz daha uzağa uçmalıyız, biraz uğraşmalıyız.
أعتقد بأن علينا أن نطير أبعد قليلاً نبتعد أكثر

"Doğru hesaplamalar olmadan direk bir yıldıza doğru uçabiliriz,"
بدون حسابات دقيقة التي نحن يمكن أن نطير خلال نجم

Canım kanatlı kanatlı uçmayacağız ya. Benim dediğim başka türlüsü.
لن نطير بالتأكيد بأجنحة أقصد بشكل آخر

Dur bir dakika, maymun dostum, o balonla uçmayı mı teklif ediyorsun?
،دعني استوضح الأمر يا قرد هل تريدنا أن نطير بواسطة هذا المنطاد؟

IFF imzalı bir uçakla, ticari hava sahasında uçuyoruz evlat.
نحن نطير فى مجال تجارى يابنى ب اعلانات تجارية

- Bizim Valerie'nin uçağının düştüğü ormanın üzerinde uçmamızı söyledi.
ماهي الفكرة يريدنا نبحث عن الطائرة نطير فوق منطقة تحطم طائرة فاليري