| Endişelenecek bir şey yok millet! Makinist gözlüklerini unutmuş herhalde! | Open Subtitles | لاشيء يدعو للقلق يا قوم لابد أن المُهندس نسي نظاراته |
| gözlüklerini çıkarıyor, kameraya doğru dönüyor, ama bütün bunlar metinde oluyor. | TED | هو دائماً يخلع نظاراته الشمسية او يتوجه للكاميرا لكن كل هذا يحدث في النص |
| Güneş gözlüklerini takıyor ve etrafta boynundakilerle şıkır şıkır dolaşıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي نظاراته الشمسية مع تلك الحلي على رقبته |
| Ve pilotun Gözlüğü, kaskının üstündeydi. | Open Subtitles | وذلك الطيار كان لديه نظاراته الواقية على خوذته |
| Bay Ramsay'ın beni görmek için gözlüğe mi ihtiyacı var? | Open Subtitles | لا يا حضرتك - (هل يحتاج السيد (رامزي - إلى نظاراته لرؤيتي؟ |
| 2 tane 3 milimetrelik kamera alıp gözlüklerine takdırmış. | Open Subtitles | لقد اشترى كاميرتين لاسلكيتين صغيرتين من قياس 3 ميليمتر و قام بدمجهما خصيصا مع نظاراته |
| Olay yerine kendi Gözlüğünü bıraktı, onu bulmamızı sağladı... ve yine de bunu göremedik. | Open Subtitles | ترك نظاراته في مسرح الجريمة لقد جعلنا نلتفت إتجاهه و مع ذلك لم نراه |
| gözlüklerini havuzda bıraktı ve giderken de topallıyordu. | Open Subtitles | لقد ترك نظاراته في المسبح وعندما غادر كان يعرج |
| Ben de gözlüklerini çıkarınca herkesin yakışıklığı olduğunu fark ettiği ineğim. | Open Subtitles | وأنا المهووس الذي ينزع نظاراته والجميع يرى أنه وسيم |
| Belki de gözlüklerini takmamıştı. | Open Subtitles | ربما هو لم يكن مرتدياً نظاراته. |
| Her gün gözlüklerini takıp kutu kadar bir yerde bilgisayar karşısında oturuyorsun | Open Subtitles | اللذي يلبس نظاراته كل يوم ... ويجلس في غرفة 4 امتار ويعمل على الكمبيوتر طوال الوقت |
| Babamın evine gideceğiz ve gözlüklerini bulmasına yardım edeceğiz. | Open Subtitles | ونساعده في إيجاد نظاراته |
| - Hey, gözlüklerini gördün mü? | Open Subtitles | -هل رايت نظاراته ؟ |
| Green ise yerde emekleyerek gözlüklerini arıyor. | Open Subtitles | (غرين) على الأرض هكذا ويبحث عن نظاراته |
| Gözlüğü olmadan, adeta kör sayılırdı. | Open Subtitles | من دون نظاراته, إنهُ كان عملياً اعمى. |
| - Gözlüğü için çek yazdım. | Open Subtitles | إنه شيك من أجل نظاراته |
| - Güneş Gözlüğü aldığı zaman. | Open Subtitles | -عندما كان يشتري نظاراته |
| Bence gözlüğe ihtiyacı olan biri gibi görünüyorum. | Open Subtitles | ابدو وكأنني شاب يريد نظاراته |
| Kafasının üstüne tırmanıp pis am kıllarını gözlüklerine sürtmek istemez miydin? | Open Subtitles | ألا تريدين أن تقفي على رأسه و تضعي مؤخرتك على نظاراته ؟ |
| Gözlüğünü unutmuş. | Open Subtitles | لقد نسي نظاراته |