| Portekiz parçalanmış eğitim sistemini sağlamlaştırmayı, kaliteyi artırmayı ve eşitliği sağlamayı başardı. Macaristan da aynı şekilde... | TED | كانت البرتغال قادرة علىتقويت نظامها التعليمي المشتت، والرفع من الجودة وتحسن الإنصاف، ونفس الشيء قامت به هنغاريا. |
| Vergilerini toplayan, gümrüğünü, posta sistemini yöneten yabancılar... | Open Subtitles | إن الأجانب يجمعون ضرائبها و أصبحوا مسئولين عن الجمارك الخاصة بها و نظامها البريدي.. |
| Onların bağışık sistemi. Bu onları genetik melezleme için harika bir aday yapıyor. | Open Subtitles | نظامها المناعي .مناسب تماماً للتهجين الجيني |
| Sanırım hepimiz gibi Bayan Patmore'un da kendi sistemi var. | Open Subtitles | أظن بأن السيده باتمور لديها نظامها الخاص كما نفعل نحن جميعنا |
| Bunu sisteminde bu şekilde bırakmış olması sana da saçma gözükmüyor mu? | Open Subtitles | ألا يبدو من الغريب أن تترك هذه الرسالة على نظامها هكذا؟ |
| Kızın sisteminde bulduğun hidromorfon seviyelerinin çıktısını al... | Open Subtitles | قم بطباعة مستويات الهايدرومورفون التي وجدتها في نظامها الحيوي |
| Omuz çıkığı için gelmiş ama doktorlar Vücudunda ketamin izine rastlamışlar. | Open Subtitles | لقد أتت بكتف مخلوع ولكن الأطباء عثروا على كيتامين في نظامها |
| Geçmişte uyuşturucu kullanmış olması immün sistemine zarar vermiş olabilir. | Open Subtitles | إنّ التعاطي السابق قد يكون أضعف نظامها المناعيّ |
| Aslında bu mutant yaratıkları oyun konsolları için sinir sistemleri yüzünden yetiştiriyorduk. | Open Subtitles | .في الأصل كنا نربّي مخلوقات السلمون هذه .من أجل نظامها العصبي المستخدم في أجربة الألعاب |
| Eğer o helikopter EMP yayıldığında havada olursa, bütün elektronik sistemini bozacak ve düşecektir. | Open Subtitles | لو أن هذه الطوافة في الهواء وقت انطلاق القنبلة فإنها ستقضي على كل نظامها الألكتروني، وسوف تسقط |
| İkisini birden vermek immün sistemini ateşlemiş olabilir. | Open Subtitles | إعطاؤها الاثنين معاً قام غالباً بإيقاف نظامها المناعي |
| Aktif görünmezlik sistemini deneyeceğiz. | Open Subtitles | اريدالتأكدبان الشبح يعمل نظامها بالكامل. |
| Bağışıklık sistemi virüsü umduğumuz gibi mutasyona uğrattı. | Open Subtitles | حوّل نظامها المنعيّ الفيروسَ كما كنّا نتمنّى. |
| Size ülke ve hukuk sistemi ile ilgili bilgi sağlayabilirim, arzu ederseniz. | Open Subtitles | سآتيك بمعلومات عن البلد و نظامها القضائي أنا على درايه بذلك |
| sistemi yeniden başlatılıyor, bir saatten kısa bir zamanda tekrar çevrimiçi olacak ve zihni tamamen bizim olacak. | Open Subtitles | نظامها يعيد التشغيل لكن في أقل من ساعة ستعود للعمل وحينها عقلها سيكون لنا |
| Şimdi, hayatta kalmak için onun sisteminde geçmeyi denerse onu yakalamak için kendine parça takmak zorunda. | Open Subtitles | الان يحاول التملص داخل ملفات نظامها فهي تحاول تدمير نفسها للقضاء عليه |
| sisteminde hiçbir şey kalmadığından emin olmalıyız. | Open Subtitles | نريد أن نتأكد من عدم بقاء شيء في نظامها. |
| sisteminde kanser kalmadı. | Open Subtitles | نظامها المناعي أصبحت الآن خالية من السرطان |
| Vücudunda onu öldürecek kadar metamfetamin varmış zaten. | Open Subtitles | كان هناك بما يكفي من الميثامفيتامين في نظامها لقتلها |
| Tamam, evin güvenlik kamera sistemine erişebilirmisin? | Open Subtitles | حسنا هل بامكانك الوصول الى نظامها الامني ؟ |
| Bölüm'ün yetenekleri ile ilgileniyoruz, sistemleri ile değil. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب على مهارات "الشعبة" وليس على نظامها |
| Pek çok insan bunun devlet okul sisteminin çöktüğünü açıkça gösterdiğini ifade ediyor. | Open Subtitles | العديد يرى أن هذا يثبت المستوى الذي أنحطت إليه المدراس العمومية في نظامها. |
| Bünyesinde bulunan ilaçlar eğlence için kullanılmış uyuşturucudan kaynaklanmıyor. | Open Subtitles | المخدر الذي عُثر عليه في نظامها الحيوي لم يكن نتيجة لإعتداء مخدرات بهدف المتعة |
| Ama onun sisteminden ana sunucuya giremiyorduk. | Open Subtitles | لكن عبر نظامها لازال غير ممكن الدخول إلى الخادم المركزي |
| Evil Corp güvenlik önlemlerini arttırıyor. | Open Subtitles | شركة (إيفل) تقوم بترقية نظامها الأمني |