Önemli olan işe yarayan bir sistem başlattık ve bu kaynağa inen bir yaklaşım. | TED | الشيء المهم هو أننا وضعنا نظامًا وتم العمل به وهو منهجية دعوتها أنا بمنهجية المنبع |
Zaten orada olan şeylerle bir sistem geliştirip, kıyımı durdurabilirdik. | TED | يمكننا أن نبني نظامًا من شأنه أن يسمح لنا بإيقاف هذا من خلال استخدام ما هو موجود أصلًا. |
Gerçek şu ki, ırkçılık Birleşik Devletler'deki bazı ırk gruplarını sistematik olarak dezavantajlı duruma getiren gerçekten hileli bir sistem üretiyor. | TED | الحقيقة هي، أن التمييز العنصري يُنتج نظامًا فاسدًا يُطبق الحرمان المنهجي على بعض الفئات العرقية في الولايات المتحدة. |
...günlerimizin düzeni, bir amacı olduğuna inanmayı! | Open Subtitles | "أؤثر الإيمان بأن هناك نظامًا يحكم أيامنا وغاية تسُوقُها." |
Bense güzelliği görmeyi tercih ederim günlerimizin düzeni, bir amacı olduğuna inanmayı! | Open Subtitles | "أما أنا فأؤثر رؤية الجمال." "أؤثر الإيمان بأن هناك نظامًا يحكم أيامنا وغاية تسُوقُها." |
Biyometrik güvenlik isteyen sizdiniz. | Open Subtitles | أنت من طلب نظامًا أمنيًا حيوّيًا |
Yeryüzüne faydalı olan ve korkulan bir şeyden ziyade doğayı rehber olarak kullanan bir sistem yaratabilir miyim? | TED | هل كان في مقدوري أن أبدع نظامًا يكون مفيدًا للأرض ويستنجد بالطبيعة كدليل بدل الاعتماد على شيء تُخْشى عواقبه؟ |
Kafa karıştıran ve güçsüzleştiren uygulamaları ortadan kaldırıyor güzel ve anlamlı ve şeffaf bir sistem yaratıyoruz. | TED | إنّنا نحظر السلوكات التعجيزية والمثيرة للإحراج ونخلق نظامًا جميلًا وهادفًا وصريحًا. |
Aslında arkadaşlarla kilisenin inşaatına para kazanmak için bir sistem kullanıyoruz. | Open Subtitles | في الواقع، نحن نستخدم نظامًا لربح الأموال حتى ننقذ الكنيسة |
Olur, eğer bana boruyu bükmek için hidrolik sistem getirebilirsen. | Open Subtitles | بالتأكيد، إن كنت تستطيع أن تحضر لي نظامًا هيدروليكيًا لثني الأنبوب الرئيسي. |
Kendi başlarına doğru olan kavramları alıp bir araya getirerek aşırı katı bir sistem yarattın. | Open Subtitles | إدخال مفاهيم صحيحة بذاتها ولكن عند جمعها معًا، تشكّل نظامًا صارمًا للغاية |
1982 yılında araştırmacılar, Maryland Üniversitesi'nde HyperTIES adında bir sistem geliştirdiler. | TED | في عام 1982 ، طور الباحثون في جامعة ميريلاند نظامًا أطلقوا عليه اسم "هايبرتايز". |
Andy "Hedefler ve Kilit Sonuçlar" denilen bir sistem geliştirdi. | TED | وتبعًا لذلك قد اخترع أندي نظامًا عرف بـ" الأهداف والنتائج الرئيسية." |
Geçenlerde hava kayganlaştırma sistemi denilen bir sistem geliştirdiler, penguenlerden esinlendiler. | TED | مؤخرًا، طوروا نظامًا يُسمَّى (نظام التشحيم بالهواء)، والذي استلهموه من البطاريق. |
Birleşik Devletler'deki polis merkezlerinin büyük çoğunluğu CompStat denen bir sistem kullanıyor. | TED | إن الأغلبية الساحقة من أقسام الشرطة عبر الولايات المتحدة تستعمل نظامًا يسمى CompStat. |
Ben, enzimlerin kullanımıyla bugüne kadar tasarladığımız her şeyden daha hızlı ve kararlı bir şekilde atomları hareket ettirebilen ve dizebilen çok gelişmiş bir biyolojik sistem görüyorum. | TED | حسنا، أرى نظامًا حيويًا منظمًا إلى حد كبير، من خلال استخدام الإنزيمات، نستطيع وضع الذرات وتحريكها بسرعة ودقة أكثر أكبر من أي شيء خططناه. |
Eva'nın düşüncesine göre dokuz meclisin her birinden birer cadı kurban ederse New Orleans'da yeni bir cadı düzeni kurulurmuş. | Open Subtitles | ظنَّت (إيفا) أنّها إذا ضحَّت بساحرة من المعاشر التسعة فستصنع نظامًا سحريًّا جديدًا في (نيو أورلينز). |
Biyometrik güvenlik isteyen sizdiniz. | Open Subtitles | أنت من طلب نظامًا أمنيًا حيوّيًا |