"نظام غذائي" - Traduction Arabe en Turc

    • bir diyet
        
    • diyeti
        
    • diyette
        
    • diyete
        
    • diyetine
        
    • programı
        
    • diyetteyim
        
    • diyetindeyim
        
    • beslenme
        
    • kolesterollü
        
    • gıda sistemi
        
    Aslında, dünyada temel beslenme ihtiyaçlarını karşıladığı halde, gelişimi teşvik etmeyen bir diyet türü yok, ve çoğu bizimkinden daha sağlıklı olacaktır. TED في الواقع، لا يوجد نظام غذائي على الأرض يوفي بالإحتياجات الغذائية الأساسية ولا يعزز النمو، والكثير سيجعلك أكثر صحة مما عليه أطعمتنا.
    Basit bir diyet sağlık için iyidir. Open Subtitles اتباع نظام غذائي بسيط هو الأفضل لصحة جيدة.
    Ya da şekeri hastası olan veya düşük karbon diyeti yapan bir reklamcıydı. Open Subtitles أو مسؤول تنفيذي إعلان الذي يعاني من مرض السكري أو على نظام غذائي منخفض الكربوهيدرات.
    Bu hayvanat bahçesindeki her bir hayvancığın özel diyette olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم أن كل حيوان في هذه الحديقة لديه نظام غذائي خاص جداً؟
    Olmaz. Yeni bir diyete başladım. Open Subtitles مستحيل، أنا على نظام غذائي لا شئ سوى المياه و السمك
    Kendisi hâlâ iyileşme döneminde ve diyetine devam etse iyi olur. Open Subtitles انه ما زال يتعافى ، ولا بد انه يتبع نظام غذائي.
    Talimatları aldığını söyledi, çünkü her güvercinin farklı bir yemek programı varmış. Open Subtitles قال إنه تلقّى أوامر بأن لكل يمامة نظام غذائي خاص
    Evet..selam bayan, ben sandviç alayım..diyetteyim..midemde canavar var Open Subtitles نعم، مرحباً سيدتي، أريد فطائر أتبع نظام غذائي أريد التخلص من هذا الوحش
    "Beyaz olmayanlar" diyetindeyim. Open Subtitles إنني لا أتناول أيّة شيء أبيض، نظام غذائي.
    Tersi olarak, doymuş yağ oranı yüksek beslenme biçimi sinir hücresi üremesini olumsuz etkiliyor. TED على عكس ذلك، نظام غذائي غني بالدهون المشبعة سيكون له تأثير سلبي على تكوّن الخلايا العصبية.
    İki grup da yüksek kolesterollü beslendi. TED وقدم للمجموعتين نظام غذائي بنسبة عالية من الكولسترول.
    Yine de şunu sorabilirsiniz: Neden işleri ağırdan almanın neredeyse suç olduğu bir ülkede bir sabır hareketi ile sürdürülebilir bir gıda sistemi kurmaya çalışıyorsun? TED لذلك، قد لا تزال تساءل، لماذا تحاولين بناء نظام غذائي مستدام بخطوات بطيئة في دولة يعتبر فيها بطء الأداء جريمة؟
    Eğer sağlıklı bir diyet ile alkolü azaltırsan bayanlarla programım dışı aktiviteleri azaltırsan büyük ihtimalle daha hızlı hareket edersin. Open Subtitles يمكنك التحرك على نحو أسرع إذا كنت تقوم بإتباع نظام غذائي صحي و تخفض من إستهلاك الكحوليات و تخفض أنشطتك الروتينية قليلا
    Doğal yollarla. Sıkı bir diyet ve egzersiz alışkanlığıyla. Open Subtitles الطريقة الطبيعية ، بالصرامة اتباع نظام غذائي وممارسة روتينية
    Uygun bir diyet ve egzersizle çok uzun süre yaşamalıydı. Open Subtitles مع اتباع نظام غذائي وممارسة التمارين الرياضية المناسبة , عليه العيش طويلا
    Sağ ol. Yaz boyunca sıkı bir diyet yaptım. Open Subtitles شُكراً، حصلتُ على نظام غذائي قوي هذا الصيف.
    Vahşi Batı Televizyonu'nun diyeti ve havaalanı romanlarıyla büyütülmüş. Open Subtitles لقد تربي علي نظام غذائي يتبع التليفزيون الغربي و روايات المطار
    Yaz boyunca Biggest Loser diyeti falan yaptın herhalde. Open Subtitles ربما أنتِ أول من قام بوضع نظام غذائي وفقدان وزنه، صح
    Adamım. Bu pirzola diyeti düşündüğümden daha kolaymış. Open Subtitles البقاء على نظام غذائي كلّه لحم خنزير، أسهل مما ظننت
    Şu an çok özel bir diyette. Open Subtitles انه على نظام غذائي محدد جدا.
    Alamam. Yeni bir diyete başladım. Open Subtitles مستحيل، أنا على نظام غذائي لا شئ سوى المياه و السمك
    Kepekli tahıllar, et veya fasulye salatası diyetine sokmak gibi. TED مثل اتباع نظام غذائي من الحبوب الكاملة، وسلطة مع اللحم أو الفاصوليا.
    Hasta 13 aydır bir kısırlık programı izliyor. Open Subtitles المريضة على نظام غذائي للخصوبة بالـ13 شهر الأخر
    diyetteyim ama çok teşekkür ederim, Bayan Rizzoli. Open Subtitles إنني لستُ أتبع نظام غذائي مع ذلك شكرًا لكِ سيّدتي
    Düşük karbonhidrat diyetindeyim. Open Subtitles أنا على نظام غذائي منخفض الكربوهيدرات
    "Science" dergisinin 1980 yılında yayımladığı inanılmaz çalışmada araştırmacılar kafesteki tavşanları yüksek kolesterollü gıdalarla besledi, amaçları bunun katdiyovasküler etkilerini izlemekti. TED في دراسة رائعة نشرت سنة 1980 بجريدة ساينز قدم باحثون لأرانب مخبرية نظام غذائي بنسبة عالية من الكولسترول لدراسة تأثيره على أمراض الأوعية الدموية.
    Balık çiftçiliği, gezegendeki en hızlı gelişen gıda sistemi. TED مزارع الاسماك اسرع نظام غذائي ينمو على وجه الارض .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus