Dediğim gibi, o sırada çardakta Bayan Paton'la birlikte olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كما قلت نحن نعرف أنه كان في المنزل الصيفي مع زوجته |
Koltuktaki spermler kurbanımıza ait, yani orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | السائل المنوي من على كرسي الأسترخاء يعود الى ضحيتنا، لذا نعرف أنه كان هناك |
O evde senin ve babanın dışında yanınızda birisinin daha olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنه كان هناك شخص آخر بالمنزل عداك أنت ووالدك |
Ve hayır, sana kim olduğunu söylemeyeceğim ama evet, evet kundakçılık olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ولا لن أخبرك من هو لكن أجل نعرف أنه كان حريق متعمد |
Daha önce SGC ve her SG-1 üyesine ait geniş çaplı pekçok dosyaya erişimi olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | و نحن نعرف أنه كان يملك حق الوصول الكامل إلى ملفات قيادة بوابة النجوم و جميع أفراد إس جى-1 |
Şaka. Sarışının amcası olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أمزح، نحن نعرف أنه كان عم الشقراء |
Bulai ile yakınlığınız olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أنه كان عندك حديث مع السيد : بولاي". |
Kemiklerinden, en yakın akrabası Oviraptorid'den 35 kat daha büyük olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | من عظامه، نعرف أنه كان أكبر بـ35 مرة من أمثاله الـ(أوفيرابتوريد) |
Ailen öldüğünde Rhinebeck'de olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ..."نعرف أنه كان في "راينبيك عندما قُتلا والديك |
Öldürüldüğü gece Dr. Sutcliffe'in odasında olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | (نعرف أنه كان بمكتب د. (ساتكليف بالليلة التي قُتل بها |
Fakat bunun yanlış seçim olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا نعرف أنه كان خيار خاطئ. |