Burada, Collect Pond'un yakınında bir Lenape yerleşimi olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعلم أنه كان هناك مستوطنيين من لينابي ها هنا قريبا من بركة كولكت. |
Asıl sorun onun hakkında çok az şeyin biliniyor olması. BEN DUNCAN-Disk Jokey, WFAD-FM. Ama muhteşem bir gitarist olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا , المشكلة أنه لايوجد إلا القليل مماعرف عنه ولكننا نعلم أنه كان عازف غيتار مميز |
Adamda beyin iltihabı olduğunu biliyoruz. Ter içinde migrenle boğuşuyordu. | Open Subtitles | حسناً، نعلم أنه كان يعاني من التهاب في الدماغ |
Yanıtımız yoktu fakat haklı olduğunu biliyorduk. | TED | لم تكن لدينا إجابة على الفور، لكن كنا نعلم أنه كان على حق. |
Amerika'da gözaltında olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | نعلم أنه كان بين يدي الولايات المتحدة الأمريكية |
Yangın çıktığında Niagara'da olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ،نحن نعلم أنه كان على متن نياجرا عندما شب الحريق |
Olay yerinde bulunanlardan dolayı asiler olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعلم أنه كان المتمردون من قبل ما وجدناه في الحطام. |
Zehir olduğunu ve burada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، نعلم أنه كان سماً ، نعلم أنه كان هُنا لذا فعلينا مُحاورة وتفتيش جميع |
Bu geceki olayda senin sorumlu olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أجل، سيدي. نعلم أنه كان أنت الليلة. |
Ayrıca cinayetlerin olduğu gece onun odasında olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كما أننا نعلم... أنه كان في غرفتها ليلة الجريمة |
Hayır, ama 25 dakika önce, Jack binadan ayrıldığı sırada orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لا، ولكننا نعلم أنه كان هناك منذ 25 دقيقة عندما غادر (جاك) المبنى |
Bak, orada başka bir adam olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إسمع، نحن نعلم أنه كان رجل أخر هناك |
Birkaç terörist saldırının arkasındaki güç olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنه كان المسؤول... عن عدد من الهجمات الإرهابية حول البلاد |
77 yazında olduğunu biliyoruz, evet. | Open Subtitles | الآن نعلم أنه كان صيف سنة 1977 نعم |
Dolayısıyla, tutkulu bir insan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لذا نعلم أنه كان عاطفيّاً. |
Üçüncü bir adam olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنه كان هناك رجل ثالث |
Soygun işinde olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | نعلم أنه كان مشتركاً في العملية |
Soygun işinde olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | نعلم أنه كان مشتركاً في العملية |
Böylesine geniş çaplı izlemeyi destekleyen 4 ana görüş şöyle; birincisi, ne zaman bu ifşaatlar hakkında tartışmaya başlasanız bu açıklamaların önemini çoğunu öncesinden bildiklerini söyleyerek küçümseyenler çıkacaktır. Böyle olduğunu biliyorduk diyecekler, yeni birşey yok ki bunda. | TED | وبالتالي فإن الحجج الرئيسية الأربعة لدعم المراقبة من هذا القبيل، الاول على الاطلاق انه متى ما بداءت نقاش حول هذا الكشف سيكون هناك الرافضين محاولة للتقليل من أهمية هذه الفضائح، قائلا ان كنا نعرف كل هذا بالفعل، كنا نعلم أنه كان يحدث، لا يوجد شيء جديد هنا. |
Bunun bir kurulum olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نعلم أنه كان الإعداد. |