"نعلم ان" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyoruz ki
        
    • olduğunu biliyoruz
        
    biliyoruz ki bu hareketi ateşlemek için olması gerekenden fazla enerji mevcut. TED نحن نعلم ان هناك اكثر مما يكفي من الطاقة لتزويد تلك الحركة.
    Ve Ken (Sharpe) ve ben kesinlikle biliyoruz ki bankacılara hükmetmeniz gerekir. TED وكين شارب .. وانا نعلم ان اكثر ما نحتاج اليه .. هو كبح جماح المصرفيين
    biliyoruz ki, şahitlerin tespitleri yanıltıcı olabilir. TED نحن نعلم ان تحديد شهود العيان قابل للخطأ
    Hepimiz Batı'nın başarıyla kendini yenileyen, kendini dönüştürebilen; dünyayı kolonize ve domine etmek için gücünü kullanan ilk olduğunu biliyoruz. TED كلنا نعلم ان الغرب هم أول من نجحوا في التمدن في تغيير أنفسهم في البداية استخدمت القوة لاستعمار و سيادة العالم
    Dansçıyla konuştuklarımızdan hedeflerinin orta kabindeki adam olduğunu biliyoruz. Open Subtitles بعد الحديث مع الراقصة نحن نعلم ان علامتهم كانت الشخص في الكشك الاوسط
    Ama Amerikan Hazine Bakanlığının bastığı en kıymetli banknot olduğunu biliyoruz. Open Subtitles ولكننا نعلم ان هذه اثمن ورقة نشرت من قبل قسم المالية في الولايات المتحدة
    Çünkü biliyoruz ki babalar kafalarında şu düşünceyle birlikte ayrılıyorlar: "Dünya için nasıl bir kadın yetiştiriyorum?" TED لأننا نعلم ان الأباء يغادرون بفكرة واحدة : أي نوع من النساء ستكون ابتني في هذا العالم ؟
    Cinayeti işleyen kişiyi, onu hep yakalarlar ve senle ben biliyoruz ki, hep o şekilde sonuçlanmaz. Open Subtitles اعنى ان المجرم دائما يتم الأمساك به, انا و انت نعلم ان هكذا ليس الأمر
    Evet asker hepimiz biliyoruz ki bir karınca önemli değildir. Open Subtitles والان ايها الجندي نحن كلنا نعلم ان نمله واحده ليس مهمه
    Hepimiz biliyoruz ki akılcı olan bu, çok çabuk hareket etmeliyiz, bu bizim tek çıkış yolumuz. Open Subtitles وكلنا نعلم ان هذا رأي غير صحيح علينا أن نتحرك بسرعه فهذه جهودنا وهي مخرجنا الوحيد
    - Ebediyyen, Clayton. - Anlıyorum. Ama ikimiz de biliyoruz ki bu kavga artık çok uzakta. Open Subtitles انا اتفهم هذا ، ولكن انا وانت نعلم ان هذه المعركـة قد انتهت
    - Londralı bir doktor ve hepimiz biliyoruz ki içlerinde yaşanılacak en sağlıksız yer Londra. Open Subtitles ووجمعينا نعلم ان لندن هي اكثر مكان صحي لتعيشوا فيه
    İkimiz de biliyoruz ki, kardeşinin yaptıkları annenin sebep olduğu hasarın çok ötesinde şeyler. Open Subtitles نحن نعلم ان مافعلته اختك . يتعدى الضرر الذي الحقته والدتك بها
    İkimizde bunun Castaway olduğunu biliyoruz. Tom Hanks. Open Subtitles نحن نعلم ان هذه ليست قصتك انها قصة توم هانكس
    Tamam, DNP'nin kurbanın kas kreminde olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسنا، حسنا، نحن نعلم ان إدارة التخطيط الوطني في كريم العضلات فيك.
    Ve artık kasetin var olduğunu biliyoruz, Einstein. Open Subtitles ونحن نعلم ان الشريط موجود الان، آينشتاين
    Bu Rün'ün anahtar olduğunu biliyoruz ama ne açtığını veya bizi kimlerin ya da nelerin engelleyeceğini bilmiyoruz. Open Subtitles لقد كنت افكر نعلم ان هذا الفرس الاغبر معه مفتاح ولكننا لا نعلم ماذا يفتح
    Şüphelinin iktidarsız olduğunu biliyoruz, ama burada tahrik olmayı engelleyen şey psikolojik değil. Open Subtitles نحن نعلم ان هذا الجاني عاجز جنسيا لكن ما نراه هنا ليس اعتياد نفسي
    Vücudunda ketamin olduğunu biliyoruz, belki telefonları uyuşturucu pazarlamasi için kullanıyordu. Open Subtitles ,نحن نعلم ان لديه كيتامين في نظامه لذلك , ربما هو كان يستخدم الهواتف المسبقة الدفع .للمتاجره في المخدرات
    Mastürbasyonun, bırakılması zor bir bağımlılık olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم ان الاستمناء ادمان يصعب التغلب عليه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus