| Biz burada çalışıyoruz. - Artık değil,bayan. | Open Subtitles | إفتحوا فنحن نعمل هنا ليس بعد الأن يا سيدتى |
| 12 yılı aşkın süredir burada çalışıyoruz. En azından resmi kayıtlarda yazan bu. | Open Subtitles | نحن نعمل هنا منذ أكثر من 12 عام الى الآن بصفة رسمية |
| - Günışığını bekleyemediniz mi? - Biz burada çalışıyoruz. | Open Subtitles | ألم تعد تستطيع االانتظار اننا نعمل هنا |
| Uzun süredir Çalışıyoruz burada. Uzun süredir. | Open Subtitles | نحن نعمل هنا منذ زمنٍ بعيد زمنٍ بعيد |
| Burada işimiz bitti. | Open Subtitles | نحن نعمل هنا. تعال، فتاة جميلة. |
| Ve sonunda ikimiz de hala burada çalışıyor olacağız ait olduğumuz yerde. | Open Subtitles | وفي النهاية ، فإننا سنظلّ نعمل هنا ، حيث ننتمي |
| - Artık Burada çalışmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعمل هنا بعد الآن |
| Bu da neydi şimdi, alt tarafı antrenman yapıyoruz. | Open Subtitles | ماذا كان هذا ؟ من المفترض أننا نعمل هنا. |
| Aslında şu andanda biz de burada çalışıyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة، ل اللحظة، نعمل هنا أيضا. - أنت تعصره. |
| Bu kreş oyuncağı değil. burada çalışıyoruz. | Open Subtitles | هذا ليس دار حضانه , نحن نعمل هنا |
| Kilisede kasabadaki barınağı da işletir, biz burada çalışıyoruz. | Open Subtitles | الكنيسة تتكفّل بمأوى ونحن نعمل هنا |
| Bizle konuşabilirsin, bilirsin, burada çalışıyoruz? | Open Subtitles | ؟ يمكنك التحدث ألينا نحن نعمل هنا |
| - Biz burada çalışıyoruz. | Open Subtitles | افتحوا نحن نعمل هنا |
| Sophie, burada çalışıyoruz. | Open Subtitles | صوفي نحن نعمل هنا |
| burada çalışıyoruz. Lanet olsun. | Open Subtitles | نحن نعمل هنا , اللعنة |
| - kes sesini! Çalışıyoruz burada! | Open Subtitles | اغلق فمك نحن نعمل هنا |
| Yıllardır Çalışıyoruz burada. | Open Subtitles | نحن نعمل هنا منذ فترة طويلة |
| Burada işimiz bitti. | Open Subtitles | نحن نعمل هنا |
| Çünkü yarın bu saatlerde burada çalışıyor olmayacağız. | Open Subtitles | لأنه بحلول هذا الوقت غدًا، لن نعمل هنا بعد الآن. |
| - Burada çalışmıyoruz artık. - Ne? | Open Subtitles | لا نعمل هنا بعد الآن - ماذا؟ |
| - Alt tarafı antrenman yapıyoruz. | Open Subtitles | من المفترض أننا نعمل هنا. |
| Bu şebeke koruyucusu başıma bir sürü dert açıyor. Hop! İş yapıyoruz burada! | Open Subtitles | تلك المصدات الدفاعية لا تُسبب شيئاً غير المشاكل. أنت, نحن نعمل هنا. هيا يارجل فلدينا الكثير من هذه الأشياء لوضعها بالمحطة. |