Bu özel yolculuğun ilk dalışında işte biz, okyanusun içine doğru dalıyoruz. | TED | ها نحن ذا، غطستنا الأولى في هذه الرحلة، نغوص عميقا في المحيط. |
- İyi yanki ölü yankidir - dalıyoruz | Open Subtitles | الأمريكي الجيد أمريكي ميت نحن نغوص |
- Kıç tarafımız pruvalarını kestiğinde dalıp emrimle ateş edeceğiz. | Open Subtitles | حالما ينزل الجزء السفلي قليلا، ونحن نغوص أطلقوا عند أمري |
- Kıç tarafımız pruvalarını kestiğinde dalıp emrimle ateş edeceğiz. | Open Subtitles | حالما ينزل الجزء السفلي قليلا، ونحن نغوص أطلقوا عند أمري |
Frost, biz Mavericks'te dalış yaparken parmaklarını saydığını görmüştüm. | Open Subtitles | فروست, لقد رأيتك تعد على أصابعك عندما نغوص في الموجة |
derine indiğimizde sizi tamamen kaybedeceğiz, yani şimdi iyi şanslar demek için iyi bir zaman. | Open Subtitles | سينقطع الاتصال عندما نغوص أكثر لذا تمنوا لنا التوفيق |
Ve böylece dalarız, yüzey akıntısı bizi kanaldan geçirir. | Open Subtitles | ..... ولذا نغوص ونترك التيار السطحى يسحبنا خلال المضيق |
1-6-0'a Batıyoruz. | Open Subtitles | نغوص للعمق 1-6-0 - قدم |
35 seneden fazla süredir dalıyoruz ve daha önce daldığımız yerlere gittiğimizde okyanuslardaki yok oluşu kendi gözlerimizle görebiliyoruz. | Open Subtitles | نحن نغوص منذ أكثر من 35 عاماً وبإمكانك العودة إلى نفس مكان الغوص عاماً بعد عام لترى بأمّ عينك التدهور الذى يعانيه المحيط |
Kraken Denizi'nin derinliklerine dalıyoruz. | Open Subtitles | اننا نغوص عميقا في بحر الكراكن |
dalıyoruz. Filo çapında denizaltı savunma savaşı. | Open Subtitles | نحن نغوص تدريبغوص," ح , غ , م " |
O adam dalıyoruz mu dedi? | Open Subtitles | هل قال أننا نغوص ؟ |
Neden dalıyoruz? | Open Subtitles | لماذا نغوص ؟ |
Neden dalıyoruz? | Open Subtitles | لماذا نغوص ؟ |
Sonra dalıp boğazı geçene dek akıntıyla sürükleneceğiz. | Open Subtitles | ثم نغوص للإسفل ونترك أنفسنا لننجرف من خلاله |
Sonra dalıp kendimizi akıntıyla aradan geçirelim. | Open Subtitles | ثم نغوص للإسفل ونترك أنفسنا لننجرف من خلاله |
dalıp yüzeye kim çıkacak görürüz. | Open Subtitles | يمكننا أن نغوص ونرى من يستطيع النجاح بالوصول للأعلى |
Xavi'yle ben Bahama'da dalış yapıyorduk bir tanesi dilini benim kulağıma sokmuştu. | Open Subtitles | (خافي) وأنا كنا نغوص في جزر الباهاماس وأحدهم أدخل لسانه في أذني |
dalış yapıyorduk. Arkadaşım Mike'la dalış yapıyorduk. | Open Subtitles | كنا نغوص، أنا وصديقي (مايك) كنا نغوص |
Bunu nasıl yaptıklarını görmek için daha derine gitmeli ve kendimizi bundan bin kat daha küçültmeliyiz. | Open Subtitles | ولنرى كيف تفعل النباتات هذا علينا ان نغوص أعمق ونجعل أنفسنا أصغر بحوالي ألف مرة |
Uykuya dalarız... Uykuya dalarız... | Open Subtitles | نغوص في النوم |
Batıyoruz. | Open Subtitles | ) نحن نغوص في المياه سوف نغرق |
O küçük sardalye kutularında denize açılırdık ve... su altına indiğimizde bir daha yukarı çıkabileceğimize emin olamazdık. | Open Subtitles | كنا نبحر فى تلك العلب الصغيره من السردين عندما كنا نغوص لم نكن دائما متأكدين أننا سنطفو مره أخرى |