Aynı gün aynı şehirde basılmış iki farklı gazete. | Open Subtitles | جريدتان مختلفتان تم تحريرهما اليوم فى نفس المدينة |
Yani, sen ve ben ve onun aynı şehirde yaşaması çok tuhaf değil mi? | Open Subtitles | حسناً, انتِ, انا و هي نعيش في نفس المدينة, أليس ذلك غريباً؟ |
aynı şehirde faal olmaları inanılmaz derecede nadir bir durum. | Open Subtitles | ومن النادر جدا ان يوجد اثنان منهم يعملون على نفس المدينة |
aynı şehirde yaşamamıza izin olup olmadığına bakılmadan şikâyet edilmemiz kabul edilemez bir durum olurdu. | Open Subtitles | الفكرة أن احدهم سيقرر : أنت أو أنا و سنعيش في نفس المدينة و هذا غير مقبول بالنسبة لي |
Aynı kasabada tutunmaya çalışan iki dükkandan farkımız yok. | Open Subtitles | الأمر لا يختلف عن إثنان من المتاجر يتنافسان من أجل البقاء في نفس المدينة اللعينة. |
aynı şehirde yaşamasak ve birbirimizi devamlı görmesek bile sadece ağabey kardeş değiliz, değil mi? | Open Subtitles | على الرغم من أننا لانعيش في نفس المدينة ولا نرى بعضنا طوال الوقت نحن لسنا أخوة فقط أليس كذلك ؟ |
Bak, her gün aynı şehirde değiliz, gel dans edelim. | Open Subtitles | حسناً، أنظر، ليس وكأننا كل يوم نتواجد في نفس المدينة معاً، إذا هيا فل نرقص. |
O adamla aynı şehirde olduğumuzu fark edince hepimizi öldürürler. | Open Subtitles | و في اللحظة التي تدرك أننّا في نفس المدينة مع من سيتسلم المال |
Ona teyzemle annesinin aynı şehirde büyüdüğünü söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرته أن عمتى قد نشأت فى نفس المدينة كأمه ؟ |
aynı şehirde iki kadın yürümez. | Open Subtitles | فتاتان في نفس المدينة ببساطة مستحيل |
Üzgünüm fakat bizler aynı şehirde yaşıyoruz. | Open Subtitles | أنا آسف ، لكنّنا نعيش في نفس المدينة |
aynı şehirde yaşayan farklı dünyaların insanları. | Open Subtitles | - تماما كضحاياهم انهما يعيشان في نفس المدينة ولكن في عالمين مختلفين |
Çocuğumla aynı şehirde olmak isterim. | Open Subtitles | أحب أن يكون طفلي في نفس المدينة |
Tüm ofislerimizi Blackpoole ile aynı şehirde kurman tesadüf olamaz değil mi? | Open Subtitles | لم تكن مصادفة بأن تضع مكاتبنا في نفس المدينة التي فيها (بـلاكبـول) |
Doyle, ikisinin aynı anda aynı şehirde olduğu zamanların listesini çıkarmış. | Open Subtitles | دويل" فهرس كل الحالات" التي استطاع إيجادها والتي كان فيها الإثنين في نفس المدينة في نفس الوقت |
aynı şehirde yaşıyormuşuz. | Open Subtitles | نعيش في نفس المدينة. |
Annemden dolayı aynı şehirde yaşadım. | Open Subtitles | لقد عشت في نفس المدينة كأمي. |
Kemper ile aynı şehirde olmanız fikrinden hiç hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا تُعجبني فكرة تجوّلكِ أنتِ و(كيمبر) في نفس المدينة. |
Yani, demek istediğiniz şu mu aynı kasabada, aynı yöntemi kullanan başka bir baltalı katil daha mı var? | Open Subtitles | أن هناك قاتل فأس آخر طليق في نفس المدينة ؟ أنا أتفق مع السيد نولتون |