Annemin ölümünden önce de aynı ifade vardı gözlerinde. | Open Subtitles | بنفس النظرة عندما ماتت أمى نفس النظرة |
Kamikazeleri izleyenlerin yüzünde de aynı ifade belirmiş olmalı. | Open Subtitles | أعتقد بأن الطيارون الانتحاريون كان لديهم نفس النظرة في وجوههم" |
Evlendiğimiz zaman da yüzünde aynı ifade vardı. | Open Subtitles | لديكِ نفس النظرة على وجهك من وقت زواجنا |
Lisedeyken, her zaman gözlerinde o bakış vardı özellikle sen ne zaman geçsen sanki o açlıktan ölüyormuş da sen de lezzetli bir menüymüşsün gibi bakardı. | Open Subtitles | بالعودة إلى المدرسة الثانوية فأنه كان يملك نفس النظرة دائمًا في كل مرةٍ تمشين فيها كما لو أنه يتضوّر جوعًا وأنتِ قائمة الطعام |
Buna inanmak zor Sam çünkü gözlerinde o bakış var. | Open Subtitles | كما ترى، أجد أن من الصعب تصديق هذا لأنني لأصدقك القول يا (سام)، لديك نفس النظرة |
Bu bakışı tavşan öldürmeden önce, Dundee'nin gözlerinde de görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت نفس النظرة في أعين داندي قبل أن يقتل أرنبا |
Yüzün ilk defa Cheyenne'de bu ifadeyi almıştı. | Open Subtitles | نفس النظرة التى رأيتها فى شايان والأماكن الأخرى قبل حدوث المشكلة |
Hunter, Ward'un peşine düştüğünde de aynı ifade vardı. | Open Subtitles | نفس النظرة على وجه "هانتر" حينما ذهب في إثر "وورد". |
Bugün de yüzünde aynı ifade var. | Open Subtitles | ولديه نفس النظرة على وجهه اليوم |
Kız çalarken Bobby ile senin yüzünüzde aynı ifade vardı. | Open Subtitles | أنت و (بوبي) لديكما نفس النظرة عندما عزفت. |
Senin de gözlerinde aynı ifade var. | Open Subtitles | لديك نفس النظرة في عينيك |
Başkalarının gözlerinin içine bakamıyor ve August'un haklılığının dışında aynı bakışı göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع النظر في عيون أخرى أري نفس النظرة التي أراها في أغسطس بدون تبرير |
Terre du Fils'de yüzünde aynı ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | في تير دو فلس، رأيت نفس النظرة على وجهك ؟ |