"نفكر به" - Traduction Arabe en Turc

    • aklımıza
        
    • düşündüğü
        
    • düşünüyorduk
        
    • düşündüğümüzü
        
    • düşünmediğimiz
        
    • düşünmek
        
    • düşünmemiz
        
    • düşündüğünü
        
    • düşünüyoruz
        
    • düşündüğümüzde
        
    Cox denince aklımıza ne geliyor? Open Subtitles ما الذي نفكر به عندما نفكر بــ ديوي كوكس؟
    Muhtemelen hepimizin düşündüğü şeyi düşünüyordur. Open Subtitles إنه يفكر بما نفكر به جميعاً على الأرجح.
    Ben de bizimkinden iyi hangi iş vardı ki dedim. O zaman öyle düşünüyorduk. Para lazım olunca banka soyuyorduk. Open Subtitles هذا ما كنا نفكر به عندما نحتاج إلى المال نذهب لسرقة مصرف آخر
    Ağızlarımız hareket etmiyor ama ne düşündüğümüzü duyabiliyoruz. Open Subtitles أفواهنا لا تتحرّك لكنّنا يمكننا أن نسمع ما نفكر به
    Ya da kendimizi hiç düşünmediğimiz yeni bir rüyada buluruz. Open Subtitles أو نجد أنفسنا في مواجهة حلم آخر لم نفكر به
    Ama düşünmek zorunda oluğumuz daha önemli bir gerçek var. TED ولكن يوجد لدينا واقع آخر أهم نريد أن نفكر به وننتبه له
    Ve ben sizi orada bırakmak istiyorum, bu ekonominin küresel gelişim için muazzam bir güç olduğunu, ve bunu bu şekilde düşünmemiz gerektiğini söylüyorum. TED ولذلك فإني فقط أريد أن أترككم هناك، وأقول أن هذا الاقتصاد هو قوة هائلة للتنمية عالمية وعلينا أن نفكر به بتلك الطريقة
    Nihayet hepimizin düşündüğünü söylemekten korkmayan biri çıktı. Open Subtitles أخيراً، شخص لا يخشى قول ما نفكر به جميعاً.
    Bunu hissetmiyoruz. Güzelliğin limbik sistemde olduğunu düşünüyoruz -- eğer bu modası geçmiş bir fikir değilse. TED نحن لا نشعر بالامر . نحن نفكر به يبدو الجمال في الجهاز الحوفي إن لم تكن فكرة عفى عليها الزمن
    Bu fikirler öğretimimizin temelini oluşturduğunda, ve dünyayı böyle düşündüğümüzde, bir sorun var demektir, çünkü desteklediğimiz şeylere engel oluyoruz. TED و وعندما تشكل هذه المفاهيم تعليمنا، وما نفكر به في العالم، عندئذ لدينا مشكلة ، لأننا نحبط دعمنا لكل شئ.
    Bir şeyler vardır mutlaka. Henüz aklımıza gelmeyen, henüz göremediğimiz bir şeyler olmalı. Hem de çok yakınımızda duran bir çözüm. Open Subtitles شيء لم نفكر به ,شيء لا نستطيع رؤيته شيء نحن على مقربه منه
    Ancak çoğu zaman aklımıza takılan şey, bakterilerin tek başlarına değil, yüzlerce farklı türden bakteri ile birlikte devasa bir karışım içinde yaşıyor olduklarıydı. TED ولكن ما كنا فعلا نفكر به هو انه في معظم الاوقات لاتعيش البكتيريا لوحدها، بل تعيش في تمازج هائل مع مئات بل آلاف الأصناف الأخرى من البكتيريا
    - Bu bizim aklımıza gelmemişti, Hastings. - Hayır, haklısın. Open Subtitles "هذا شئ لم نفكر به "هستنغز - اذاً هذا صحيح -
    Aslında herkesin düşündüğü bu, gerçekten. Open Subtitles إنه كل ما نفكر به
    Hepimizin düşündüğü şeyi söyledim, Tom. Open Subtitles لقد قلت ما كنا جميعا نفكر به ... . توم
    Herkesin düşündüğü tek şey zavallı Wilden. Open Subtitles كل ما نفكر به هو المسكين (ويلدن)
    Çok fazla düşünmeyi düşünüyorduk. Open Subtitles لقد كننا نفكر أكثر من اللازم هذا ما كننا نفكر به
    Tatlım, haklısın. Ne düşünüyorduk ki? Bu kadar yetenekli bir aktrisin önünde hem de. Open Subtitles إنّه محقّ يا عزيزتي, ما الذي نفكر به, نتكلّم عن الأفلام في حضرة ممثّلة موهوبة؟
    Biz bunu düşünüyorduk. Open Subtitles أتعلمين ؟ , هذا ما نفكر به جميعاً
    Ve herkes e düşündüğümüzü duyacak. Open Subtitles وسيستمع الجميع، إلى ما نفكر به الطلاب بالتأكيد
    Orada ne olduğunu gördün, değil mi? Şu anda ne düşündüğümüzü bilmiyoruz. Open Subtitles قد رأيته فى الخارج للتو؟ الآن لا نعتقد ما يجب ان نفكر به
    Aslında bu kanserde salgının suçlusu çok daha kötü bir şey, ve daha önce hiç düşünmediğimiz bir şey. TED ﻓﻲ ﺍﻟﺤﻘﻴﻘﺔ ﺳﺒﺐ ﺍﻟﻌﺪﻭﻱ ﻓﻲ ﻫﺬﺍ ﺍﻟﺴﺮﻃﺎﻥ ﻫﻮ شئ أكثر تهديدا شئ لم نفكر به بالفعل من قبل
    KBC, askeriye, kızgın hissedarlar, ve hatta bizim daha düşünmediğimiz biri bile olabilir. Open Subtitles شركة كي بي سي, الجيش حملة الأسهم المستائون أو من الممكن ان يكون شخصاً لم نفكر به بعد ماذا؟
    Eve dönmek düşünmek istemediğimiz tek şeydi. Open Subtitles عندما كنت فى الوطن كانت الجزيرة مجرد مكاناً لم نفكر به
    Bu yüzden burada düşünmemiz gereken tekrar geriye dönmek; havadan karbondioksiti çekip çıkarmak. TED ولذا فإن ما يجب علينا أن نفكر به الآن هو العودة لما قبل ذلك؛ وسحب ثاني أكسيد الكربون من الهواء.
    Hepimizin düşündüğünü söylüyordu, değil mi? Open Subtitles لقد قال ما كنا جميعا نفكر به صحيح ؟
    Yani son sekiz haftada olanlardan ne düşünüyoruz ki? Open Subtitles أعني , ما الذي تعتقد أننا نفكر به للأسابيع الثمانيه الماضيه؟
    (Alkış) Muhafazarlarla ilgili düşündüğümüzde, şunu düşünmenizi istiyorum -- 1980 konvansiyonu ile ilgili bu konuyu değil -- düşünmenizi istediğim şey şu: Kiliseye giderler. TED (تصفيق) ولكن الشيء الذي أريد أن تفكروا به عندما نفكر حول المحافظين ليس كثيرا هذه المسألة عن اتفاقية عام 1980 الشيء الذي يجب أن نفكر به هو ذلك: إنهم يذهبون إلى الكنيسة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus