Bunun bir öğrenci ile bu düzeyde ilk ilişkiniz olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نفهم أنّ هذا ليس أول لقاء جنسي لك مع طالب في هذه الصفة |
İşinizi biliyoruz ve çok önemli buluyoruz. | Open Subtitles | نفهم أنّ عملكم في غاية الأهميّة هنا |
Bay Walton, ilk çocuğun kaybolduğu gün Martindale Yolu'ndaki arızalı elektrik hattını kontrol ettiğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | سيّد (والتون)، نفهم أنّ في يوم إختفاء الفتى الأول كنت تتحقق من خط وقع على طريق (مارتنديل). |
Odette'nin dedesinin öldüğü zamanları biliyoruz, birisiyle görüşüyordu dedesinin onaylamadığı biri. | Open Subtitles | نحن نفهم أنّ في الوقت الذي مات فيه جدّها، كانت (أوديت) تُواعد شخصاً، -شخص لمْ يُوافق عليه جدّها . |