- Ateşli bir tartışma olmuş ve açıkçası bunu neden belirtmemiş olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد كان نقاشاً ساخناً وانا متحير .. لماذا لم تذكري هذا من قبل؟ |
Ancak ateşli bir tartışma yaşayan kadın, | Open Subtitles | المرأة التي يُجري نقاشاً حادّاً معها على أي حال |
Yapacakları şey, ne olduğunu açıklamak ve sonra hocanın tahtaya yazacağı bilgiyi sesli bir şekilde söylemek ve sonra bir tartışma yapmaktı. | TED | ما يفعلونه هو أنهم يشرحون ما كان يحدث من ثمّ يُمْلون المعلومات التي ينسخها الأستاذ على العديد من السبّورات الآلية في مقدمة الصفّ، نخوض بعدها نقاشاً. |
Bu bir tartışmaydı, karar değildi. | Open Subtitles | لقد كان نقاشاً وليس قراراً. |
ve tartışmaya girdiğinde devlet adamları ile, insanlar hala devlete çalışıyor, insanların güvenlik soruşturmaları var, duvara tosluyorsunuz. | Open Subtitles | فعندما تخوض نقاشاً مع أشخاص في الحكومة أشخاص لازالوا يعملون لصالح الحكومة أشخاص لديهم تصاريح أمنية |
Sana inançlarının saçma ve taş devrinden kalma olduğunu söyleyeceğim kiliseyle ilgili bir tartışma mı yapacağız? | Open Subtitles | سنعود لنخوض نقاشاً آخر من تلك النقاشات الكنائسية المسكونية التي أخبرك فيها أن قناعاتك الدينية غاية في السخافة ومن ثم ستتراجع |
Bu bir tartışma değil. | Open Subtitles | هذا ليس نقاشاً. |
Bu bir tartışma değildi. | Open Subtitles | هذا ليس نقاشاً. |
Yavaş yavaş şekillenen bir tartışma oldu. | Open Subtitles | لقد كان نقاشاً تطور تدريجيًا |
Nora, bu bir tartışma değil. Son cevabım hayır. Teşekkürler. | Open Subtitles | نورا)، هذا ليس نقاشاً) الجواب النهائي هو لا، شكراً |
Bir tartışma teklif ediyorum. | Open Subtitles | حسناً، أقترح نقاشاً |
- Ölüm bir tartışma değildir. | Open Subtitles | الموت ليس نقاشاً. |
- Gibbs! - tartışma yok Subay David. Hadi. | Open Subtitles | هذا ليس نقاشاً يا ضابطه (دافيد) |
Bu kadar tartışma yeter, Zeddicus. | Open Subtitles | كفانا نقاشاً , "زيديكس". |
Çünkü bence bu tartışma değil. | Open Subtitles | لأنني لا أظن أنه كان نقاشاً, (بيلي) |
Bunun bir tartışma olması gerekiyor Charlie. Söylediğimde ciddi değildim... | Open Subtitles | يُفترض أن يكون هذا نقاشاً يا (تشارلي)، هذا ليس ما قصدته عندما قلتُ... |
Görünüşe göre burada bir tartışma dönüyor. | Open Subtitles | -يبدو أنّ هناك نقاشاً حامياً يدور هنا . |
Evet ama o daha çok soyut bir tartışmaydı. | Open Subtitles | -نعم لكنّ ذلك كان نقاشاً نظرياً |
Bu tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | هذا امرٌ ليس نقاشاً. |