Başka bir sorunlu hat varsa neden daha çok yeraltı patlaması yapmıyorsun? | Open Subtitles | لما لا نقوم بالمزيد من التفجيرات لنرى إذا كان هناك خط صدع؟ |
Küresel olarak daha fazlasını yapmalı ve bu yeni doktorlara azimlerini kanıtlamaları için fırsat vermeliyiz. | TED | نحتاج أن نقوم بالمزيد على الصعيد العالمي لإعطاء هؤلاء الاطباء المزيد من الفرص لإثبات حماسهم. |
O daha çok genetik değişim yaparak bağışıklık problemlerini çözebileceğimiz bir platform da olabilir. | TED | بل هو أيضًا منصة يمكننا أن نقوم بالمزيد من التعديل الجيني عليه لحل مشكلة المناعة. |
daha fazlasını yaptığımızda, işler daha da karmaşık hal alır. Biz daha fazlasından hoşlanırız. | TED | لذا فأحد الأشياء التى تتحول من البسيط الى المعقد هو عندما نقوم بالمزيد فنحن نحب المزيد. |
Bana eve gelmeli ve daha orada yapabilirsiniz. | Open Subtitles | يجب أن تعود إلى المنزل معي و هناك نستطيع أن نقوم بالمزيد |
Keşke daha fazla etki yapabilseydik. | Open Subtitles | اتمنى لو كنا نقوم بالمزيد لكن مع ما نفعله الآن |
Düşünüyorduk da daha fazla boşaltım yapmak mümkün mü? | Open Subtitles | كنّا نفكر، هل ممكن أن نقوم بالمزيد من التخلص من النفايات؟ |
daha fazla test yapmalıyız. Yan etkileri olabilir. | Open Subtitles | ينبغي لنا أن نقوم بالمزيد من الاختبارات يمكن أن يكون هناك آثار جانبية |
Biraz daha shot atalım, ahbap. | Open Subtitles | أجل , دعنا نقوم بالمزيد من الجولات يا صديقي. |
Peki, ilk resim kesiti işe yaradı, ve dedik ki: "tamam, biraz daha ilerleyelim" | TED | حسنا, تلك اول صورة مقطع يتم انجازها وقلنا "حسنا , دعونا نقوم بالمزيد" |
Bir daha seninle gezintiye çıkmayacağız güzel bayan... | Open Subtitles | لن نقوم بالمزيد من التنقّل ** ** معكِ أيتها الخادمة العادلة |
Şu andan itibaren, biz biraz daha fazla eğleneceğiz. | Open Subtitles | الآن سوف نقوم بالمزيد من المرح |
Ailece birlikte daha çok zaman geçireceğiz. | Open Subtitles | سوف نقوم بالمزيد من الأمور العائلية |
Biraz daha takas yapabilirdik. | Open Subtitles | يُمكننا أن نقوم بالمزيد من التجارة. |
Ve eğer bu ekonomik karmaşadan kurtulmayı gerçekten istiyorsak, ve eğer 21. yüzyıldaki bu belirleyici işlerde gerçekten yüksek performans istiyorsak, çözüm yanlış şeyleri daha fazla yapmak değildir. İnsanları daha tatlı havuçlarla baştan çıkarmak, veya daha keskin bir çubukla tehdit etmek değildir. | TED | وإن كنا نريد حقاً الخروج من هذه الفوضى الاقتصادية، وإن كنا حقاً نريد أداء عالي في تلك المهمات المحورية للقرن الواحد والعشرين، الحل هو أن لا نقوم بالمزيد من الأشياء الخاطئة. كإغراء الناس بجزرة أكثر حلاوة، أو تهديدهم بعصى أغلظ. |
daha fazlasını kaldırmak istemiyoruz. Hepsi bitiyor, tamam mı? | Open Subtitles | لن نقوم بالمزيد من السفر. |
Charlie daha çok ortak haber yapmamızı istiyor. | Open Subtitles | لأن (تشارلي) يريدنا أن نقوم بالمزيد من القصص المترابطة |
Biraz daha yapalım, çocuklar! | Open Subtitles | دعونا نقوم بالمزيد يا رفاق! |