yaptığımız şey denizcilik teknolojisinde hızlandırılmış bir açılım. | TED | وبالتالي ما نقوم به هو تطور مسرّع لتقنية الإبحار. |
Yani yaptığımız şey bu elektrotları beynin her tarafına yerleştirme işlemi. | TED | فما نقوم به هو وضع هذه الأقطاب في مناطق الدماغ |
yaptığımız şey dokuyu evcilleştirmek. | TED | اي ما نقوم به هو تحويل ذلك الغشاء الحيواني الى بشري |
Yapmamız gereken kahrolası kayalara kendi kendimize gitmek. | Open Subtitles | ما ينبغي أن نقوم به .هو الذهاب إلى الصخرة بأنفسنا |
Pekala, bence Yapmamız gereken... olasılıkları en aza indirgemek. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد ما يجب أن نقوم به هو تقليل الإحتمالات |
Ve yaptığımız şey, ne zaman bir kutu açılsa içinde bir şey, insanları oyunda bağlı kılan küçük bir ödülün olduğundan emin olmak. | TED | و ما نقوم به هو التأكد من أنه في كل مرة يتم فتح صندوق, هناك شيء فيه كمكافئة صغيرة, تبقي الناس مشتركين و في حالة تقدم. |
yaptığımız şey bu şehirdeki herkese benzersiz bir iş teklifi sunmak. | Open Subtitles | ما نقوم به هو تقديم هذه المدينة فرصة عمل فريدة من نوعها. |
yaptığımız şey güneşin gücünü insanları bronzlaştırmak için kullanmak. | Open Subtitles | ما نقوم به هو أننا نسخِّر طاقة الشمس لتسمير الناس |
yaptığımız şey kralı büyük bir kafese koymaktı. Şifalı bitki bir tarafta, şifalı olmayan öbür tarafta ve kralın her bitki üzerine yumurtladığı yumurta sayısını ölçtük | TED | ما نقوم به هو وضع فراشة الملكة في قفص كبير النباتات الطبية على جانب واحد، وغير الطبية على الجانب الآخر ثم نقيس عدد البيض الذي يتم وضعه على كل نبات على حدا. |
yaptığımız şey yabancı zekâlar üretmek. | TED | ما نقوم به هو صنع ذكاء من خارج الأرض. |
İlki, yaptığımız şey avlanmak. | TED | الأمر الأول الذي نقوم به هو القنْص. |
Eğer yaptığımız şey... o zaman bize, en çok korktuğum şeye karşı bize sana hizmet etme gücü ver. | Open Subtitles | ...لو أن ما نقوم به هو العدل فأمدّنا بالقوة لطاعتك حتى لا تطاردني مخاوفي |
yaptığımız şey kesinlikle ve kesinlikle gerekli! | Open Subtitles | وما نقوم به هو أساسياً وضرورياً بكل ما في الكلمة من معنى! |
- Ağzından yalan akıyor. - yaptığımız şey işe yarıyor. | Open Subtitles | انه كاذب بأسنانه ما نقوم به هو العمل |
Yani burada genellikle yaptığımız şey diğer departmanlara danışıp onlara yardım etmek. | Open Subtitles | لذلك الكثير مما نقوم به هو الاستشارة |
Ancak gözlem yeteneklerinin keskinliği bir şeyi gözden kaçırıyor burada yaptığımız şey, senden de benden de uzun zamandır var | Open Subtitles | ومع ذلك، قوة ملاحظتك الشديدة فشلت في استخلاص... أن ما نقوم به هو أكبر منك ومني... |
Yani tek Yapmamız gereken burada oturup sabahın olmasını beklemek. | Open Subtitles | اذا كل ما يجب ان نقوم به هو ان ندعها تاتى صباحا |
Diyorlar ki, tek Yapmamız gereken tam besinli bitkisel beslenmeye geçmek. | Open Subtitles | العديد من أسوأ أمراضنا. إنهم يقولون أن كل مانحتاج لأن نقوم به هو أن نتبنّى غذاءً كاملاً، نمط غذائي نباتي المصدر. |
diye soruyorlar. Cevabım, Yapmamız gereken en önemli şeyin, Yapmamız gereken en önemli tek bir şey olduğunu unutmak olduğu. | TED | و إجابتي هي, أن الشئ الأكثر أهمية و الذي نحتاج ان نقوم به هو أن ننسى موضوع ان مسألة أن هناك امرا واحدا مهما علينا القيام به. |
Diyorum ki, belki de Yapmamız gereken burada beklemektir. | Open Subtitles | اقول بأن افضل شئ نقوم به هو البقاء |
Yapmamız gereken onun cinayetini çözmek. | Open Subtitles | ما يجب أن نقوم به هو حل جريمة قتله |