| Benim tarzım sadece paradır. | Open Subtitles | إن نمطي هو النقود فقط |
| Hiç de tarzım değiller. | Open Subtitles | إنهم ليسوا من نمطي |
| Benim hayal ettiğim tipik Yehova Şahitleri düğününden kısmen daha az baskıcı. | Open Subtitles | هذا أقل روعة مما أتخيل عليه زواج شخص نمطي من شهود يهو |
| Derileri açık pembe. Yeşil ölü noktalar var. tipik siyanür zehirlenmesi. | Open Subtitles | جلد وردي فاتح, بقع موت خضراء تسمم بالسيانيد نمطي. |
| Tam benim tipim! | Open Subtitles | إنها نمطي المفضّل |
| Saçma sapan spor metaforlarıyla dolu başka bir konuşma daha dinleyecek hâlde değilim. | Open Subtitles | ليس كلاماً أخر حماسي نمطي مليئٌ بالاستعارات الرياضية التافهه |
| Benim tarzım olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ليس هذا نمطي! |
| tipik olarak olan bir şey insanlar fazla Hindistan cevizi yetişmeyen yüksek yerlerden çok Hindistan cevizi yetişen kıyıdaki akrabalarını ziyarete geliyorlar. | TED | شيء واحد نمطي يحدث هو أن الناس سوف يأتون من المرتفعات، حيث لا يوجد الكثير من أشجار جوز الهند، للأسفل لزيارة أقربائهم على الساحل، حيث هناك الكثير. |
| Öyle hissediyorum ki bu davranış, Rachel için çok tipik. | Open Subtitles | لقد احسست ان هذا التصرف نمطي لـ رايتشل |
| Hepsi yukarıda demek. Çok tipik. | Open Subtitles | أنهم كلهم في الاعلى اليس كذلك نمطي. |
| - Benim tipim değil. - Dragan Lazarevic. | Open Subtitles | ليس من نمطي المفضل - ( دراغون لازارفيتش ) - |
| - Kadın şahane. - Benim tipim değil. | Open Subtitles | إنها فاتنة ليست من نمطي |
| Saçma sapan spor metaforlarıyla dolu başka bir konuşma daha dinleyecek hâlde değilim. | Open Subtitles | ليس كلاماً أخر حماسي نمطي مليئٌ بالاستعارات الرياضية التافهه |