"نمط حياة" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşam tarzı
        
    • hayat tarzı
        
    • bir hayat
        
    • yaşam tarzına
        
    • yaşam standardına
        
    Bir yaşam tarzı, bunu her gün yapıyoruz, sadece karnavala oynamaya giderken değil. Open Subtitles بل نمط حياة نقوم بهذا كلّ يوم، وليس فقط عندما نمارس لعبة التقمّص
    Bir evsizle, yani yüksek riskli yaşam tarzı olan biriyle başladı. Open Subtitles لقد بدأ بهاربة و هي ضحية ذات نمط حياة عالي الخطورة
    Senin kadar iyi değil. Şık elbiseler, lüks yaşam tarzı... biz buraya bir şeyleri değiştirmeye geldik. Open Subtitles ليس جيداً مثلك ملابس رائعة ، و نمط حياة راقي
    Tüm hacker hayat tarzı anonimlik üzerine kuruludur. Open Subtitles نمط حياة المخترق بأكملها تستند على عدم ذكر اسمه
    Neredeyse 30 yıllık obeziteyle savaş mücadelemde ve sağlıklı hayat tarzı oluşturmaya çalışmam sırasında her şeyden çok canımı sıkan en çok rahatsız eden şey sağlıklı bir hayata sahip olmaya ne kadar karşı olduklarıydı. Open Subtitles أعتقد ان الشيء الذي يحبطني أكثر من أي شيء آخر في تقريبا حملاتي ذات 30 سنة ضد البدانة ومحاولة الحصول على نمط حياة صحي
    Eğer çok stresli bir işin içindeyseniz ya da stresli bir hayat tarzınız varsa, ev geçindiriyor, çocuk bakıyor ve aynı zamanda çalışıyorsanız vücut adrenalin üretmek için C vitaminini kullanacak. Open Subtitles إذا ما كُنتَ غارِقاً في عمل عالي الضغط، أو كان لديك نمط حياة مؤرّق لديك أولاد و تلبية حاجات المنزل، و القيام بالعمل.
    Tarih boyunca, yaratıcı insanlar duygusal yapıdaki yaşam tarzına düşkünlük göstermişlerdir. Open Subtitles عبر التاريخ، شاع بين الأناس المبدعين الإنغماس في نمط حياة حميمي للغاية.
    Belli bir yaşam standardına fena hâIde alışıyorum. Open Subtitles أخشى أن أعتاد على نمط حياة معين.
    Söyleyeceklerim çok ciddi. Bu insanların yaşam tarzı tercihlerini benimseme. Open Subtitles هذا أمر جاد، لا يجب عليك إقتباس نمط حياة هؤلاء الناس
    Son bir soru: Kaçınız kendinizi emekliğinizi planlarken sağlam bir planınız olduğuna dair rahat hissediyorsunuz, ne zaman emekli olacaksınız ne zaman Sosyal Güvenlik haklarınızı talep edeceksiniz, nasıl bir yaşam tarzı öngörüyorsunuz, her ay ne kadar harcayacaksınız böylece parasız kalmayacaksınız? TED سؤال أخير واحد: كم منكم يشعر بالارتياح إذا تخططون للتقاعد لديكم خطة صلبة جدا عندما ستتقاعدون وعندما ستطلبون امتيازات الضمان الاجتماعي وأي نمط حياة تتوقعونه وكم ستنفقون كل شهر كي لا تصبحون دون مال؟
    der. Onu bir trene binmeye ikna edebiliriz, bu, hâlâ arabadan daha verimli olur. Ama bu da yaşam tarzı değişikliği olabilir TED لذا، حسناً، ربما نُغويها بركوب القطار؟ وهذا ما زال يعتبر أكثر فاعلية من السيارة ولكنه قد يعتبر تغيير نمط حياة أيضاً!
    Araştırmacıların bulgularına göre bu yaşam tarzı hastalarında koroner plak rahatsızlığı yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi. TED وجد الباحثون أن نمط حياة المرضى خفض تقريباً 5% من التصلب اللويحي.
    Burada farklı bir yaşam tarzı olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت بأن هنا نمط حياة مختلف هنا
    Bu sadece bir isim, yaşam tarzı değil. Open Subtitles حسنا , هذا اسم . وليس نمط حياة
    daha geleneksel bir yaşam tarzı var, Sabahları erken kalkıp, akşamları erken yatarlar çünkü hayatları boyunca çok çalışmış, çoğunlukla ellerini kullanmışlardır, nadiren küçük aile işletmeleri, küçük bir çiftlikleri, dükkanları vardır, ya da Bay B. gibi çiftçi elleri vardır. TED نمط حياة تقليدي جدا و يستيقظون باكرا في الصباح ويذهبون للنوم باكرا لأنهم عملوا بجد طوال حياتهم، غالبا مستخدمين أيديهم غالبا لديهم اعمال منزلية صغيرة، مزرعة صغيرة ، ودكانا أو مثل السيد بي، كان عامل مزرعة
    Ama aynı zamanda... normal bir hayat tarzı değil. Open Subtitles ولكنهأيضًا.. ليس نمط حياة طبيعي , تعلم ؟
    Burada hayat tarzı önerisi verebilir miyim? Open Subtitles هل أستطيع أن اقترح نمط حياة هنا؟
    Belirgin bir hayat tarzı var. Open Subtitles يحب نمط حياة محدد
    Hemen uyum sağladığı bir hayat. Bu adam zeki, eğitimli... ve düzgün biri. Tam bir centilmen. Open Subtitles نمط حياة يلائمه تماماً، هذا الرجل مثقف وذكي ولائق، إنه رجل نبيل بكل معنى الكلمة
    Büyük bir kısmı, düzenli bir hayat edinmeye çalışarak geçti. Open Subtitles الجزء الأهم هو الحفاظ على نمط حياة متوازن
    Senin anlamanı bekleyemem ama ben bu yaşam tarzına alışığım. Open Subtitles لم أكن متوقعة أنك ستتفهمين ولكني معتادة على نمط حياة معينة
    Belli bir yaşam standardına fena hâlde alışıyorum. Open Subtitles أخشى أن أعتاد على نمط حياة معين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus