İş yaptığım adam gibi adamların tipik özellikleri. | Open Subtitles | لكنه عمل نموذجي من الأشخاص الذين أعمل لحسابهم |
Bu toplumun tipik bir üyesi gibi davranmıyor muyum? | Open Subtitles | وأنا كنت أقوم بالأمور بنفسي كـ عضو نموذجي من هذا المجتمع |
tipik bir "Riziko" sorusu: "Mozart'ın son senfonisi bu gezegenle aynı adı taşır." | TED | ها هو سؤال نموذجي من تحدي "Jeopardy": "سيمفونية موزارت الأخيرة تشترك في الاسم مع هذا الكوكب." |
tipik erkek, kendini bir lezbiyeni heteroya çevirerek kanıtlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | شيء نموذجي من الرجل من اجل اثبات رجولتهم وتحويل شاذة مستقيمة- "صوت اشمئزاز"- |
12 Haziran 2014, tam olarak 3:33’te Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde ılık bir kış öğleninde tipik bir Güney Amerika kış öğleni gol atmışçasına kutlama yapan bu çocuk, bu genç adam 29 yaşındaki Juliano Pinto harika bir iş başardı. | TED | في 12 يونيو 2014، عند الساعة 3:33 تحديدًا في مساء شتائي منعش في ساو باولو، البرازيل، مساء نموذجي من شتاء أمريكا الجنوبية، هذا الفتى، هذا الرجل الشاب الذي ترونه يحتفل هنا وكأنه أحرز هدفًا، جوليانو بينتو، ذو الـ 29 عامًا، حقق أمرًا رائعًا. |
Tüm bunlar tipik Matisse örnekleri. | Open Subtitles | كل هذا نموذجي من ماتيس |
tipik yukarı doğu yakalılar işte. | Open Subtitles | نموذجي من الشرق العلوي. |