Araştırmacılar hala bu sınırın olası açıklamalarını araştırıyorlar ve ağaçların büyümeyi durdurmasının evrensel bir nedeni olmayabilir. | TED | ما زال الباحثون يتحرون عن التفسيرات المحتملة لهذه الحدود، وقد لا يكون هناك سبب واحد عام لتوقف نمو الأشجار. |
ağaçların ne kadar büyüdüğünü hesaplıyorsunuz, ama aynı zamanda biyoçeşitliliğin geri kazanılmasını da ölçebilirsiniz. | TED | وتقيسوا مدى نمو الأشجار مرة أخرى، وتستطيعوا أيضاً قياس عودة التنوع البيئى. |
Günümüzün Hong Kong'unda, uzun gökdelenler ve yeraltı altyapıları, ağaçların büyümesini güçleştiriyor. | TED | في هونغ كونغ الحديثة، ناطحات السحاب والبنية التحتية تحت الأرض جعلت من نمو الأشجار أمراً صعباً. |
Ve bu köylerin yaşam standartları arttıkça ağaçların tekrar gelişip şempanzelerin park dışında kalan gruplarla iletişim için aralarında yol alabilecekleri yapraklı koridorların olması için - ki bu genetik varyasyonları için şarttır- köylüler topraklarından yükseltilerin olduğu kısıma %10, %20 sini vermeyi gerçekten de kabul ettiler. | TED | وبما أن هذه القرى قد تحسن مستوى الحياة فيها، فقد إتفقت هذه القرى في الواقع على وضع ما بين نسبة 10%- 20% من أراضيهم في المرتفعات جانبا، بحيث مرة أخرى، وبعودة نمو الأشجار ستكون ممرات الشمبانزي محاطة بالأشجار والتي من خلالها يمكنها الترحال للتفاعل-- لأنه أمرا لابد منه للحياة والنمو -- مع بقية المجموعات الأخرى خارج المنتزه الوطني. |