"نوبة صرع" - Traduction Arabe en Turc

    • nöbet
        
    • Kriz
        
    • nöbeti
        
    • sara krizi
        
    Buraya gelin! Kadın nöbet geçiriyor! Open Subtitles تعال هنا، يبدو أنّ هذه الفتاة تعاني من نوبة صرع
    nöbet geçiriyor, yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles يعاني من نوبة صرع .لا يوجد شئ استطيع فعله
    nöbet geçirdiğim sırada hemşirelerinizden biri hayatımı kurtarmış. Open Subtitles أحد ممرضاتكم أنقذت حياتي عندما كنت أعاني من نوبة صرع
    Annen hayatının geri kalanını Kriz geçirmeden yaşabilir. Open Subtitles يمكن أن تعيش والدتكِ بقية حياتها دون ان تحدث لها نوبة صرع
    Busan Lotte AVM'de bir kadın epileptik Kriz geçirdi. Open Subtitles سيّدة كان لديها نوبة صرع في مركز تسوّق "لوت"، "بوسان".
    Bir ambulans istiyorum. Bir kadın sara nöbeti geçiriyor. Open Subtitles أرسلوا سيارة إسعاف، هنالك سيدة تعاني من نوبة صرع
    Doktorlar hafif bir sara krizi geçirdiğini söylüyorlar. Open Subtitles الفريق الطبي قال أن لديه نوبة صرع خفيفة.
    Şu an kompleks parsiyel nöbet geçiriyorum herhâlde. Çünkü masamda oturuyor olamazsın. Open Subtitles لابد و أننى أعانى من نوبة صرع لأننى أعرف أنك لا تجلس على مكتبى
    Babam beyin cerrahı, o nöbet diyorsa ben ona güvenirim. Open Subtitles أبي طبيب أعصاب، و هذا ما قاله أنه كان و أنا أميل للثقة بقوله ـ تلك لم تكن نوبة صرع
    Çocuklara hiçbir neden olmaksızın bağırıyor ve sonra nöbet geçiriyormuşcasına titriyordu. Open Subtitles ثمّ يرتجف و كأنّه يعاني نوبة صرع
    Sonra Maxon yere düştü ve 8 dakika nöbet geçirdi. Open Subtitles ودخل في نوبة صرع لمدة 8 دقائق.
    Konvülsif nöbet geçiriyor. Open Subtitles كان عنده حجز نوبة صرع.
    Bilinci kapalı. Şiddetli nöbet geçiriyor. Open Subtitles لديها نوبة صرع كاملة
    Erkek arkadaşım nöbet geçiriyor. Open Subtitles صديقي يعاني من نوبة صرع
    Bak Dr. Quinn, adam çok ciddi bir nöbet geçirdi az önce. Open Subtitles إسمعي يا د. (كوين)، لقد عانا الرجل نوبة صرع كبيرة.
    Bir Kriz geçirdi. Open Subtitles كان يعاني من نوبة صرع
    Dur bir dakika. Kriz mi? Open Subtitles دخلت في نوبة صرع ؟
    Şimdi ise, ben ilacı götürene kadar Freddie'nin bir Kriz daha geçireceğine kesin gözüyle bakıyorum. Open Subtitles وبأيّ حال، الآن أقتنعت بأن (فريدي) سوف يتعرض إلى نوبة صرع آخرى قبل أن أعود مع العلاج.
    Kurbanın gönüllü olarak çikolata içinde uzanıyorken epilepsi nöbeti geçirmiş olması da mümkün. Open Subtitles من المحتمل أن الضحية عانت من نوبة صرع ورقدت طوعاً في الشوكولاتة
    - Söylemek için çok erken. Ama adamın bir sara krizi geçirdiğini söyleyebilirim. Open Subtitles انه من المبكر القول ,ولكنى أظن انها نوبة صرع .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus