Pekâlâ. Nottingham'a git kağıtları hazırlasınlar. | Open Subtitles | إذهب إلى نوتينغهام هناك سندات ملكية مرسومة |
Bu Nottingham Şerif'inin duyurusudur herkes bilsin ki, Şerif için çalışmalarından dolayı haydut Dale'li Allan ceza almaktan kurtulmuştur. | Open Subtitles | هذا إعلان من عمدة بلدة نوتينغهام وليكن ذلك معلوماً، للخدمات التي قدمها لعمدة البلدة المجرم ألين دايل |
O zaman buna da inan eğer senin iğrenç kokun Nottingham'ın yakınlarında burnuma gelirse seni kan havuzunda boğar, ve aç köpeklere atarım. | Open Subtitles | إذن يمكنك أن تصدق هذا إذا أشتمّ رائحتك النتنة أبدا أي مكان قرب نوتينغهام ثانية أنا كنت اغطسك في الدمّ وامزّقك بتجويع الكلاب |
Kral Richard adına Isabella'yı hainlikle ve Nottingham halkına karşı işlediği suçlar yüzünden suçlu buluyorum. | Open Subtitles | بإسم الملك ريتشارد أتهم إيزابيلا غيسبورن بالخيانة العظمى والجرائم ضدّ شعب نوتينغهام |
Bu yüzden Krallığımı burada Nottingham'da İngiltere'nin yeni başkentinde ilan etmek istiyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب أقترح جعل مقري، نوتينغهام العاصمة الجديدة لإنجلترا |
Londra hâlâ boşta, ama Nottingham'ı kimse alamaz. | Open Subtitles | لندن ما زالت جاهزة لأول من يريدها لكن نوتينغهام خارج الحدود |
Sheridan Nottingham'ı ne kadar tanıyor ki? | Open Subtitles | ماذا يعرف شريدان حول نوتينغهام على أية حال؟ |
- Her yıl bu zamanlarda, kuzeyin vergilerinin direk Nottingham'a geldiği doğru. | Open Subtitles | , (ضرائب الشمال تأتى إلى (نوتينغهام . كل سنة فى هذا الوقت |
Zekice. Tebrikler! Nottingham'ın en önemli adamı oldun, yani seni incitirken, dikkat edeceğiz. | Open Subtitles | تهانئي ، أنت جعلت نفسك الرجل . (الأكثر أهمية في (نوتينغهام) ، (لامبيرت |
Senden bu bildiriyi herkese okumanı istiyorum ve bunun Nottingham'ın her köşesinde konuşulmasını istiyorum Şerif'e karşı olan görevleri ve bağlılığı yüzünden Dale'li Allan Şerif'ten yanlışları için özür diliyor. | Open Subtitles | الآن، أريدك أن تصدر هذا الإعلان وأنا أريدك أن تتأكّد بأنه انتشر في كلّ زاوية من نوتينغهام تلك بسبب واجباته وولائه إلى عمدة البلدة |
Isle of Thanet'da, Nottingham'da, York'ta sevişmiştik.. | Open Subtitles | " قمنا بالمعاشرة على جزيرة " ثانيت " نوتينغهام " يورك |
Onun acımasız uşağı Nottingham Şerifi, bu zorbalığı zalimce ve acımasızca uygulamıştır. | Open Subtitles | كان وحشيأ, ولكن حاكم " نوتينغهام " كثف هذا الطغيان بالعنف |
- Derby ve Nottingham pek anlaşamaz da. | Open Subtitles | "الأمرُ هو أن "ديربي" و "نوتينغهام لاينفعان معاً |
Eddie, Tyler ve onların türündekilerin Nottingham Şövalyeleri ile ilgili memnuniyetlerini paylaştığı mesaj panosunu inceliyordum. | Open Subtitles | " كنت أتابع لوح رسائل " إيدي تايلور والعبارات التي يظهرون بها التقدير " لـ " فرسان نوتينغهام |
Eddie'yi ben öldürmedim ve Nottingham Şövalyeleri oyunlarını ben almadım. | Open Subtitles | " أنا لم أقتل " إيدي ولم آخذ شيئاً من ألعاب " فرسان نوتينغهام " |
1985 yılında Nottingham'da doğdum. | Open Subtitles | {\cH9CFFFE}.وُلدتُ بـ(نوتينغهام) العام 1985 |
Bildiğimiz bir şey var ki o da eski efendinizin Nottingham'da sergilemiş olduğu hareketlerle, aranızdaki bazı hayalperestler böyle sansa da bir özgürlük dalgası yaratmadığı gerçeği. | Open Subtitles | لكن ما نعرفه (أعمالة فى (نوتينغهام , سيدكم السابق , لم يعد نفس الشخص الرومانسى كما اعتقد بعضكم |
Önce bak bakalım Nottingham'da hiç akrabası var mıymış? | Open Subtitles | . (أبحث أولاً إذا كان لدية أى أقرباء فى (نوتينغهام |
Nottingham'a, Şerif'in festivaline gidiyor olmalı. | Open Subtitles | . (هى يجب أن تذهب إلى (نوتينغهام . مسابقة عمدة البلدة |
Lordum, eğer Nottingham'a dönmek isterseniz... | Open Subtitles | . (أيها اللورد , إذا كنت تفضل العودة إلى (نوتينغهام |