Biz de şarkı söyledik, söyledik, söyledik, ve inanılmaz biçimde yeni bir güven gelişti, ve dostluk gerçekten çiçek verdi. | TED | غنينا وغنينا وغنينا فنما نوع جديد من الثقة بشكل مدهش و فعلا ازهرت نوعا جديدا من الصداقة |
Kafa kesme videolarını İnternet'te paylaşan cani katiller yeni bir tür kalabalık oluşturdular. | TED | عندما يتعلق الأمر بالقتلة المتوحشين الذين ينشرون مقاطع لعمليات ذبح قاموا بها، أنشأ الإنترنت نوعا جديدا من الحشد. |
yeni bir tür salak olduğumu sandılar galiba. Belki öyleydim. | Open Subtitles | أظن بأنهم توقعوا بأنها نوعا جديدا من الفكاهه وربما كنت كذلك |
Bugün sakallı solucan kategorisine kaydettiğim yeni bir midye türü keşfettim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت اليوم نوعا جديدا من الاسماك ولهذا صنفته في التصنيف الخاص بـبايكوفورا |
''Minto: Live'' tarafından üretilen Sydney Festivali, bence 21. yüzyıl sanat festivallerinin yeni bir türünü temsil ediyor. | TED | مهرجان سيدني الذي أنتج "مينتو: لايف" يقدم نوعا جديدا من مهرجانات فن القرن 21 |
Dünya'ya benzeyen gezegen arayışında yakın yıldızlar ve onların yörüngesindeki insanların yaşayamayacağı gezegenlerin de dahil olduğu yeni bir harita oluşturuyoruz. | TED | وهي هذه الحالة البحث عن كواكب شبيهة للأرض نحن نضع نوعا جديدا من الخرائط للنجوم القريبة والكواكب التي تدور حولها بما في ذلك النجوم التي قد تكون غير قابلة حاليا للعيش من قبل البشر. |
Ama bizimle birlikte yeni bir hayata başladın, en azından Josh ile, ki o canlı biri umurunda olması gereken biri! | Open Subtitles | لكنك عشت نوعا جديدا من الحياة معنا مع (جوش) على الاقل والذي عشت معه حقا وهو الذي يهم في الحقيقة |