Conrad'ın bilimadamları bu ortakyaşamı bir çeşit süper ilaç yapmak için inceliyorlardı. | Open Subtitles | علماء كونراد كانوا يدرسون هذا المتكافل ليخلقوا نوعا ما من المخدر الخارق |
İlk başta bir çeşit gülme refleksini tetiklediklerini düşündüler. Fakat hayır, kısa sürede neokorteksinde mizah saptayan noktaları bulduklarını fark ettiler. Bu noktaları ne zaman uyarsalar, kız her şeyi eğlendirici buluyordu. | TED | فى الأول ظنوا أنهم يثيرون نوعا ما من الضحك المنعكس، ولكن لا، بسرعة أدركوا أنهم وجدوا النقاط فى قشرتها المخية الحديثة التى تكتشف الفكاهة، ووجدت كل شيء مضحكا كلما حفزوا هذه النقاط. |
Bay Stryker, bunu gerçekten bir çeşit savaşa mı çevirmek istiyorsunuz? | Open Subtitles | سيد سترايكر , هل تود حقا ان تحول هذا الي نوعا ما من الحروب؟ |
Şimdi daha iyi anlıyoruz ki düşmanlarımız, gizli bir tür süper kötüler topluluğu. | Open Subtitles | انه الان واضحا ان اعدائنا شكلوا نوعا ما من مجتمع سري للأوغاد الخارقين |
- bir tür, kıyametin gelişine mutluluk çağına inanan, Hıristiyan tutucular... | Open Subtitles | نوعا ما من المروع ، الألفى ، الأصولية المسيحية |
Babamın orada bir işi var. bir tür haşhaş pazarlığı. Bana bir şey söylemiyor. | Open Subtitles | ووالدي لديه عمل هناك الأسبوع القادم نوعا ما من الأعمال لايرد أن يخبرني بها |
Geçidi kapatmak için bir çeşit güvenlik kodu girdi. | Open Subtitles | لقد ادخل نوعا ما من كود سري لاغلاق البوابة |
Yani, bölgeler için bir çeşit kriterlerden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | حسنا ، هل تقترح نوعا ما من القبول للمناطق الحرّة ؟ |
Resimde renklerin altında bir çeşit çizgiler vardı. | Open Subtitles | الصوره كانت نوعا ما من الخطوط تحت الالوان |
bir çeşit çöp herhalde. Ne? | Open Subtitles | اعتقد انها كانت نوعا ما من اللفافات ,يوما ما |
Fark edilmeden girip çıkabileceği bir çeşit atölye ya da stüdyosu olmalı. | Open Subtitles | انه لديه نوعا ما من فضاء العمل او ستوديو,ربما يمر بأى مكان ولا نلاحظه |
Ayarlayıcının kutusuna bir çeşit yapışkan sıvı girmiş. Bilmiyorum. | Open Subtitles | نوعا ما من السوائل دخل فى التقاطع السلكي لا أدري |
Clarice, belki de o yüzden bir araya geldik bir çeşit kader uğruna.. | Open Subtitles | ... كلاريس ربما هذا هو السبب الذى جمعنا سويا نوعا ما من القدر |
Ki bu da bize zanlının kurbanlarının ona daha önce yanlış yaptığını düşündürüyor ve şimdi bir çeşit engizisyon mahkemesi yapıyor. | Open Subtitles | مما يجعلنا نظن انه في تاريخ الجاني في مرحلة ما انه يشعر ان الضحايا أساؤوا له لذلك فهو الان يجري نوعا ما من القصاص |
Belki de adrenalin bir tür sanrıya yol açmıştır. | Open Subtitles | ربما الادرينالين سبب نوعا ما من الهلوسه. |
Bilmiyorum. bir tür sistem arızası olmalı. | Open Subtitles | لا أدرى , ربما كان نوعا ما من أعطال النظام |
Bu... görüldüğü üzere bir tür çalılık. | Open Subtitles | حسنا , من الواضح أنه نوعا ما من الشجيرات |
Evet kariyer çizgisinde bayağı bir tuhaflıklar var ve bir tür dağılma gibi onu takip etmişler | Open Subtitles | نعم,هناك عدد من التشفيرات على الموجة الحاملة وهم يستعملون نوعا ما من الطيف المنتشر |
Sen bir tür dedektifsin sonuçta. | Open Subtitles | كنتِ من المفترض أن تكوني نوعا ما من ضباط التحري |
Kendini geri çekme. Bu zihin kontrolü değil. bir tür kopya. | Open Subtitles | لاتتردد , انها ليست سيطرة عقلية , ذلك نوعا ما من نسخة |
Ücretsiz yapabilirsiniz ne, bir tür gibi yaşamak hasta hayvanların, kendileri bakmak mümkün? | Open Subtitles | أحرار لفعل ماذا ؟ , يعيشون مثل نوعا ما من الحيوانات المريضة غير قادرين على أعالة أنفسهم ؟ |