"نوع من أنواع" - Traduction Arabe en Turc

    • bir çeşit
        
    • bir tür
        
    • çeşit bir
        
    • türü
        
    Atolla'nın ürettiği bu ışıldak pervane, biyo-ışıldak hırsız alarmı olarak billinir ve bir çeşit savunma şeklidir. TED و مروحة الضوء هذه التي تنتجها الأتولا تعرف بجهاز إنذار ضد السرقة ضيائي بيلوجي وهو نوع من أنواع الدفاع.
    Seyirciler arasında oturan üç kişiden birine bir çeşit kanser teşhisi konulacak; dört kişiden biriyse bu yüzden ölecek. TED واحد من كل 3 أشخاص من الحاضرين هنا سيشخص لديه نوع من أنواع السرطان، وواحد من أصل 4 سيتوفى بسببه.
    Eğer bu, bir çeşit mucizeyse de, yine de doğanın bir parçası. Open Subtitles , حتى لو هى نوع من أنواع المعجرات , ولكنها مازالت جزء من الطبيعه
    Belirtiler bir tür saldırı ya da sabotaj olduğunu gösteriyor. Open Subtitles العلامات تشير إلى نوع من أنواع عمليات التهكير أو التخريب
    Saatin tik tak sesleri bile bir tür ritimdir. TED حتى دقات الساعة نفسها هي نوع من أنواع الإيقاع.
    Şu noktaya parmak basmak istiyorum, bence bizim, bu çalışma ile kızlara sağladığımız, bir tür onay, ve onların farkında olduğumuz hissi. TED أريد أن أنوه على نقطة هامة حول ما نعطيه الفتيات، أعتقد، من خلال جهودهم، أنه نوع من أنواع الصلاحية، إحساس من كونه يرى.
    Baba okuldan sonra ne çeşit bir aktivite yapabilirim ki? Open Subtitles أي نوع من أنواع أنشطة ما بعد المدرسة يجب علي فعله .. يا أبي؟
    Lübnan selvisinin bir türü. Open Subtitles إنّه نوع من أنواع الأرز الصنوبري اللبناني
    bir çeşit hızlı çalışan temel karışım. Open Subtitles هذا نوع من أنواع الإختلاطات الكيميائية. ‏
    Bu ölü yapraklarda, gübrede ve hatta evlerdeki tozlarda bulunan bir çeşit küftür. Open Subtitles نوع من أنواع العفن يوجد في الأوراق الميتة, والسماد وحتى غبار المنازل.
    Otopsiden kaynaklanan bir morluk ya da bir çeşit dövme olabilir. Open Subtitles ربما نوع من أنواع تحلل الجثة بعد الوفاة, أو نوع من الوشم.
    Öksürme, kusma, bir çeşit iç basınç. Open Subtitles سعال أو تقيأ أو نوع من أنواع الضغط الداخلي
    Eminim, bir çeşit tesadüftür. Open Subtitles أنا متأكدة من أن هذا نوع من أنواع الصدفة
    bir çeşit kontrol odası olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون هناك نوع من أنواع غرف التحكم
    Dediğine göre bu hayaletler bir çeşit oyunda gibi davranıyorlar. Open Subtitles إذاً تقولين بأن هؤلاء الأشباح يتعاملون مع الأمر وكأنه نوع من أنواع الألعاب؟
    bir tür kemik kanserinden. Hepsi bir ay sürdü. Open Subtitles نوع من أنواع سرطان العظام لم يمهلها أكثر من شهر ثم ماتت
    Hiç şüphesiz bir tür önceden uyarıydı, değil mi? Open Subtitles لابد وأنها نوع من أنواع التحذير.. أليس كذلك؟
    Bu belli ki bir tür sanal arayüz. Open Subtitles الآن، من الواضح أن هذا نوع من أنواع الوصلات الإفتراضية
    Bildiğimiz tek şey onun bir tür uzaylı enerji kaynağı olduğu. Open Subtitles ما أخبرونا به أنه نوع من أنواع مصادر الطاقة الفضائية
    Yeni bir tür cehennem gibi... - Kızarmış twinkie cehennemi gibi.(*) Open Subtitles سيكون نوع من أنواع الجحيم الخاصة جحيم مزدوج
    Bu ne çeşit bir ejderha? Open Subtitles أى نوع من أنواع التنانين هذا ؟
    Klasik bir tiyatro gösterisi türü olan Kabuki, Batı'da yeteri kadar anlaşılmamış olabilir ancak Kabuki bugüne kadar etkisini ve popülerliğini korumak için 400 yıl boyunca gelişti. TED الكابوكي، نوع من أنواع الأداء المسرحي الكلاسيكي، قد لايكون مفهوما بشكل واضح في الغرب لكنه تطور على مدى 400 عاما للحفاظ على نفوذه وشعبيته حتى اليوم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus