| Ama Nemesis Inferno arayı kapatıyordu. | Open Subtitles | ولكن الان قطار نيمسس اصبح سهل المنال بشكل كبير |
| Nemesis Inferno sırasına girmek için bu son şansınız. | Open Subtitles | هذه هي فرصتكم الاخيره للإنظام الى الصف الخاص بالقطار نيمسس سوف نغلق بعد قليل |
| Toprak ve oluk bize 308'lük Nemesis ile vurulduklarını söylüyor. | Open Subtitles | مكان السقوط و الأثلام تشير لنا إلى أنهم أطلقوا من بندقية نيمسس عيار 0.308 |
| Lütfen yapmayın. Sonunda Nemesis'e binebilmiştim. | Open Subtitles | واخيرا استطعت ان اركب القطار نيمسس |
| Arka arkaya gürültü meydana geldi, Ve Nemesis korumalar tarafından oracıktan hızlıca uzaklaştırıldı. | Open Subtitles | وقامت اعمال الشغب وبعدها ( نيمسس )؟ خرج سريعاً تحت حماية حراسته الشخصيه |
| Aşırı sevecen Nemesis. | Open Subtitles | "نيمسس" المحبوب *آلهة الإنتقام عند الإغريق* |
| Nemesis karakteri tamamıyla uydurmadır Gerçek sanatçı Nemesis'le ilgisi yoktur. | Open Subtitles | ان شخصية ( نيمسس ) شخصية خيالية وليس لها علاقه بفنان اسمه ( نيمسس )؟ |
| Senin ilk performansındayız Dade kasabasının sıradaki yıldızı, Nemesis. | Open Subtitles | لأول مره نشاهد اداء نجم من مقاطعة داد ي (نيمسس) |
| Nemesis Records'un başkanı, veya ne demek istersen. | Open Subtitles | زعيم التسجيلات (نيمسس) او مهما يكن ماتريده |
| Yeni sansasyon, Nemesis geliyor mikrofonları patlattılar. | Open Subtitles | الخبر قادم والنبأ مثير ( نيمسس ) كان ينسف الميكرفون |
| Ey, Nemesis, bir saniye konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هاي ( نيمسس ) هل استطيع التحدث معك ثانية ؟ |
| İlk yapmamız gereken Nemesis'e savaş ilan etmek, bu gece yumurtlayacağım parçayla. | Open Subtitles | اولا سنعلن الحرب على ( نيمسس ) ؟ مع هذه الأغنية التي سأنزلها الليلة |
| Aa, Nemesis. Gülümserken çok tatlısın! | Open Subtitles | اوه , ( نيمسس ) انت لطيف جدا عندما تبتسم |
| Bugünkü haberlerde,yerli rapçı Nemesis bir skandala karıştı yerli bir çocuğun fotografını imzalamadı. | Open Subtitles | في أخبار اليوم كانت هناك اشاعات عن مغني الراب المحلي ( نيمسس )؟ على ما يبدو انه عندما رفض التوقيع لـ صبي محلي |
| Haklı ve kızgın olan hayranlar üstüne yürüdü, ve bir noktada Nemesis silahını çekti. | Open Subtitles | غضب الحشد بحق و طالبوه بالتوقيع وعندها سحب ( نيمسس ) مسدسه |
| diğer haydut rapçı Nemesis'ten. | Open Subtitles | وايضا من رجل العصابات ومغني الراب ( نيمسس ) ؟ ؟ |
| Size söylüyorum çocuklar, seçim yapmak için kedi Nemesis'e ihtiyaç yoktur. | Open Subtitles | قلت لك من قبل يا شباب اتخذو قرار انتم ليس بحاجة لهذه الجبان ( نيمسس ) ؟ ؟ |
| Nemesis, etrafındaki dünya tarafından tam değeri bilinmeyen, ama en sonunda, toplumun ruhunu iyileştirebilecek güce sahip olan biri. | Open Subtitles | ( نيمسس ) الرجل الأكثر تقديراً من العالم حوله ولكن من في النهاية لديه القدرة على شفاء النفوس في مجتمعنا |
| Nemesis kendi içinde, etrafında, tüm varlığında büyük potansiyel, görmektedir. | Open Subtitles | ( نيمسس ) يرى انه لك امكانية عظيمة في نفسه , في كل ماحوله في هذا الوجود |
| - Nemesis Inferno'ya* binerim. | Open Subtitles | - قطار نيمسس انفرنو |