ama iyi ya da nötr niyet varsaydığımızda aklımıza diyalog için çok daha güçlü bir çerçeve vermiş oluyoruz. | TED | لكن حين نفترض نيّة حسنة أو محايدة، نعطي لدماغنا إطاراً أقوى للحوار. |
Katrina, beni Amerika'nın iyi niyet elçisi olarak düşün. | Open Subtitles | كاترينا، أُريدُك أَنْ تُفكّرَي بي كسفير نيّة أمريكا الحسنةِ. |
Çünkü eğer polissen, satın alma niyeti olmadan tutuklayamayacağını bilirsin ve bunda para yoksa, satın alma niyeti de yoktur. | Open Subtitles | لأنّك لو كنت شرطياً، فأنت تعلم أنّه لا يمكنك القيام باعتقال دون نيّة بيع ،وإن لم يكن هناك مال هنا فلا وجود لنيّة البيع |
Bu gemideki hiç kimseye zarar verme gibi bir niyetim bulunmamakta. | Open Subtitles | لا نيّة لديّ في إيذاء أي شخص على متن هذه السّفينة. |
Böylece iki taraf da bu müzakerenin iyi niyetle yürütüldüğünü görmüş olur. | Open Subtitles | وكلا الطرفين سيكون واثقًا بحسن نيّة هذه المفاوضات. |
Senin bir şey öğrenmeye niyetin yok. Aklında tek bir şeyle arabaya biniyorsun. | Open Subtitles | لم يكن لديك نيّة لتعلّم القيادة تفكرين بشئ واحد فقط |
Kötü niyetli kötü insanlardan biri miydim emin değilim, fakat bu hikayenin yanıma kâr kalması benim için zordu. | TED | لست متأكداً إن كنت الشخص السيء بمعنى أن لدي نيّة شريرة، لكنّه كان صعبًا علي أن أنصرف عن هذه القصة. |
Ortada bir iyi niyet olacaksa, bu şekilde başlamalıyız. | Open Subtitles | لوهناك أيّ حُسن نيّة من المُمْكِنُ أَنْ نَبْدأَ بذلك |
Mürettebat üç gönüllüden oluşacak ve tek istedikleri bir iyi niyet göstergesi. | Open Subtitles | الطاقم سيكون مكون من ثلاث متطوّعين ينتظرون بادرة حسن نيّة |
Yakalanmaz uçarı niyet asla, eşlik etmedikçe eylem ona. | Open Subtitles | ،لضمان تحقيق نيّة ما .يجب البدء في تنفيذها |
Umarım burada durup onu savunurken seni affetmeye niyeti olmadığının farkındasındır. | Open Subtitles | آمل أنّك تعلم بوقوفك هنا مدافعاً عنه أنّه ليس لديه أيّ نيّة لمسامحتك |
Hiçbirimizi sag koymaya niyeti yok. | Open Subtitles | ليس لديها أيّ نيّة للسّماح لأي منّا أن يعيش. |
Belki de hatalıydım belki niyeti iyiydi ama bu hiç korumacı gelmiyor işte, tamam mı? | Open Subtitles | ،حسنٌ، ربّما أنا مخطئ ،ربما كانت دوافعه عن حسن نيّة لكنّه لا يبدو أنّه مطمئنٌّ جدّا، اتفقنا؟ |
Ölümden sonraki hayatla ilgili alışılmamış inançlarım olabilir, ama sana şunu söyleyebilirim ki, seni bırakmaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | لعلّني أؤمن بمعتقدات ،غير تقليدية عن الآخرة وأستطيع أن اقول لك في هذه الأثناء أنّه ليس لديّ أيّ نيّة في ترككِ |
Hayatımın geri kalanında vajina nebulasından ruhunu beslemeye niyetim yok. | Open Subtitles | لا أملك أي نيّة بقضاء بقيّة أيامي وأنا أطعم روحك من سديم مهبلك. |
Sizi daha fazla alıkoymaya niyetim yok. İyi günler. | Open Subtitles | لا نيّة لدي في احتجازك لوقت أطول نهاراً سعيداً |
Ayrıca, iyi niyetle de olsa, fark etmemiş de olsam,.. | Open Subtitles | على الرغم من أنّها كانت بحسن نيّة |
Onu iyi niyetle dolandırdık. | Open Subtitles | سرقناه بحسن نيّة. |
Bu davada yer almak gibi bir niyetin var mı acaba? | Open Subtitles | هل لديكَ أيّ نيّة في الواقع لإستلام جزء بسيط في هذه القضيّة؟ |
Kiminle evlendiğini anlamaya çalışıyorum çünkü, açıkçası, senin böyle bir niyetin yok. | Open Subtitles | أحاول أن أكتشف شخصيّة من ستتزوّج منها لأنّه وعلى ما يبدو ليس لديك أيّ نيّة في ذلك تعلمين؟ |
Kötü niyetli değillerdir tabii ama okuldaki bir danışmanın sübyancı olduğunu duyan deliye dönmüş aileler söz konusuydu. | Open Subtitles | كانت هناك حسن نيّة إلّا من عند الآباء الهستيريّين .الذين سمعوا أنّ مستشارَ مدرسةِ أبنائهم متحرّش |
Yani bu işi şiddet kullanmadan çözmek ikimizin de kârına olur. | Open Subtitles | لذا لدينا نيّة مشتركة بحل المسألة بدون اللجوء للعنف. |
Diğerleri yasal işlerde fiyat düşürüyor, bilirsin, iyi niyetten... | Open Subtitles | أولئك الرجالِ ألغوا علينا الإستراحة على وظائفِ مذكرةِ الإحضار. نيّة حسنة، خدمة إجتماعية. |