"نَسيتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • unuttum
        
    • unutmuşum
        
    • unutmuştum
        
    • unutuyordum
        
    Burada yaptığımız şey konusunda o kadar heyecanlıydım ki, randevumu unuttum. Open Subtitles أنا كُنْتُ متحمّسَ جداً ما نحن كُنّا العَمَل هنا، نَسيتُ تأريخَنا.
    Bir saniye için neredeyse kız kardeşimin ıslak, çıplak kıçını unuttum. Open Subtitles أَعْرفُ. لمدّة ثانية هناك نَسيتُ تقريباً حول حمارِ أختِي الرطبِ السافرِ.
    Sana sormayı unuttum. Yarın sabah, softball maçına gideceğim. Open Subtitles نَسيتُ سُؤالك صباح الغد، أَنا ذاهِب إلى مباراة بيبسبول
    Biliyor musunuz onun ne söylediğini tamamen unutmuşum. Open Subtitles تَعْرفُ، أنا أُنظّفُ نَسيتُ بإِنَّهُ يُستَعملُ للقَول.
    Frederick'in yarı Yahudi olduğunu unutmuşum Open Subtitles أوه، ذلك صحيحُ. نَسيتُ بالكامل فريدريك نِصْف اللغةِ اليهوديةِ.
    İnsanların tekboynuzları göremediği unutmuştum. Open Subtitles نَسيتُ بأنّ الرجالِ لا يَستطيعونَ رُؤية وحيداتِ القرن
    Az daha sana, dondurucuyu göstermeyi unutuyordum. Open Subtitles أوه، نَسيتُ تقريباً أَنْ أُشوّفَك مُجمِّدة الدخولَ.
    Sana teşekkür etmeyi unuttum adamım, beni mutfağa aldırdığın için. Open Subtitles نَسيتُ أن أشكُرَكَ يا رجُل لجَعلي أعمَل في الكافيتيريا.
    Söylemeyi unuttum. Sarah babamın bir yazar arkadaşı. Open Subtitles نَسيتُ ان إخْبارك، سارة كاتبة صديقِة أبي.
    Timmy hasta, bebek hasta ve karım canıma okuyacak... çünkü naneli dondurmasını almayı unuttum. Open Subtitles تيمي مريض، الطفل الرضيع مريض، والزوجة سَيَعطيني جحيمَ ' يَجْعلُ أنا نَسيتُ آيس كريمَ رقاقةِ نعناعِها.
    Dinlemiyormuş gibi yapmakla o kadar meşguldüm ki, dinlemeyi unuttum. Open Subtitles حَسناً، أنا كُنْتُ تمثيلاً مشغولاً جداً مثل أنا ما كُنْتُ أَستمعُ، نَسيتُ الإستِماع.
    Odaya gidebilir miyim. Birşey unuttum da. Open Subtitles هَلْ لي أَنْ اصعد إلى غرفتِه، نَسيتُ شيءاً.
    Oh, Angie, sana söylemeyi unuttum , onları başka bir yere taşıdım... ..benim evim olarak biliniyor. Open Subtitles أوه، أنجي، نَسيتُ إخْبارك، حرّكتُ أولئك إلى الملحقِ، معروف عادةً كبيتي.
    O kadar iyi zaman geçiriyordum ki ilaçlarımı almayı unuttum. Open Subtitles أصبح لدي الكثير من المرح حتى نَسيتُ أَخْذ دوائِي
    -Bagajımı almayı unuttum. -Arabanın arkasında. Open Subtitles نَسيتُ ان احزم حقائبي انها في حقيبة السيارةِ
    Ve haftalar sonra ilk defa, tüm Carver meselesini unuttum. Open Subtitles وللمرة الأولى في أسابيعِ، نَسيتُ النَحاتَ.
    Lanet olsun. unutmuşum. Niles'la bugün squash oynayacaktık. Open Subtitles اللعنة، نَسيتُ بالكامل أعدتُ تحديد سكواتشاً مَع النيل.
    Ne kadar komik olduğunu, unutmuşum. Open Subtitles نَسيتُ كَمْ المضحك أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ.
    Bir şeyler planladığımı biliyorum ama ben tamamen unutmuşum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّنا كَانَ عِنْدَنا الخططُ، لَكنِّي نَسيتُ بالكامل. هو التقاعدُ عشاء لبندقةِ الحافلةِ.
    Kendimi o kadar çok paraya odaklamıştım ki, elbiseleri tamamen unutmuşum. Open Subtitles أنا كُنْتُ مهوسَ جداً حول تتبع المالِ، نَسيتُ الألبسةَ.
    Zar fotoğraflarımın üstüne durum belirleyicilerini koymayı unutmuşum. Open Subtitles نَسيتُ وَضْع معرّفونِ الحالةِ على صورِ نردِي.
    Her şey harikaydı. Neredeyse onun ne olduğunu unutmuştum. Open Subtitles كُلّ شيء كَانَ يَذْهبُ عظيم جداً بأنّني نَسيتُ تقريباً ما هو كَانَ.
    Aman tanrım, az kalsın doğum günü hediyeni unutuyordum. Open Subtitles يا إلهي ، نَسيتُ تقريباً هدية عيد ميلادك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus