bu bireylerin hassas olduğunu bilirsek o zaman erken müdahale mümkün olabilir. | TED | إن كنا نعرف أن هؤلاء الأفراد غير محصنون، سيكون التدخل المبكر ممكنا. |
Fakat bu bireylerin bu suçları işlemeden önceki yaşamlarına dair hikâyeleri savcıların hiç duymadığı türdendi. | TED | ولكن قصص حياة هؤلاء الأفراد قبل أن يرتكبوا هذه الأفعال كانت نوعاً من القصص التي لم يسمعها هؤلاء المدّعون من قبل. |
bu bireylerin ceplerinde, bugünlerde aramalarını, metin mesajlarını ve cihazlarındaki tüm veriyi, onların hiçbir şey yapmalarına gerek kalmadan, bilgilerinin güvende kalması için şifreleyen akıllı telefonları var. | TED | هؤلاء الأفراد وعلى نحو متزايد أصبحوا يمتلكون هواتف ذكية في جيوبهم تشفّر مكالماتهم ورسائلهم النصية، وكل البيانات في الجهاز، دون أي مجهود منهم لتأمين بياناتهم |
Ve anladım ki bu bireyler etraflarındaki diğer insanlarla dörtlü bağlar oluşturacaklar. | TED | ثم أدركت أن هؤلاء الأفراد سيصبحوا في رباعي مع زوجين آخرين من الناس القريبين. |
- Bulun o adamları. | Open Subtitles | خذ هؤلاء الأفراد |
Hiç konuşmayan bireyler de var. Çok konuşanlar da var. | TED | هناك هؤلاء الأفراد الذين لا يتكلمون إطلاقا. وهناك هؤلاء الأفراد الذين يتكلمون كثيرا. |
Şimdi, bu bireylerin herbirini, hiyerarşi sırasına göre nereye yerleştireceğinizi tam olarak bilmelisiniz çünkü onların her bir tanesi övmek ve aldatmak işini icra eder. | Open Subtitles | الآن، عليكي أن تعرفي بالضبط أين تضعي هؤلاء الأفراد بشكلِاً هرميّ لأن تقريباً كُل فَردِاً مِنهُم يقوم بوظيفتِهِ من التملُّق والخِداع. |
Bilakis, bu bireyler dakiklik ve etkinlik üzerinden hareket ediyorlar. | Open Subtitles | على العكس من ذلك فإن هؤلاء الأفراد يعملون بدقة و كفاءة |
Şimdilik bunun farkında olmasalar da bu bireyler sadece dünyayı kurtarmakla kalmayıp onu sonsuza dek değiştirecekler. | Open Subtitles | بما يمكن و صفه بـ "القدرات الخارقة" بالرغمأنهملا يعرفونهذا الآن, هؤلاء الأفراد لن ينقذوا العالم فقط |
- Bulun o adamları. | Open Subtitles | خذ هؤلاء الأفراد |
İnanılmaz sanatsal yeteneklere sahip olan bireyler de var. | TED | وهناك هؤلاء الأفراد الذين لديهم قدرات فنية هائلة. |