Özür dilerim, bir telefonum var artık. Ama çok karışık. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أعتذر، لقد أصبح لي هاتفًا الآن، إنّه مربك حقًا. |
İşte bu yüzden telefonum yoktu. | Open Subtitles | أترين؟ لهذا لا أملك هاتفًا خلويًّا. |
Cep telefonum bile yok. | Open Subtitles | إنّني لا أملك هاتفًا خلويًّا حتّى. |
Max, yine ben. Açmayacaksan niye telefonun var? | Open Subtitles | (مـاكـس)، إنّه أنا مجددًا، لمَ عساك لديكِ هاتفًا إن كنتِ لن تردّين؟ |
Yani diyorsun ki "uçan bir telefon" çukurlar açıp 25,000 kişiyi öldürdü? | Open Subtitles | إذًا تقول أن هاتفًا طائرًا سقط لينفجر ويقتل معه 25 ألف نسمة. |
Buradaki herkes, eminim ki kameralı bir akıllı telefona sahiptir, değil mi? | TED | أنا متأكد أن كل شخص هنا، يمتلك هاتفًا ذكيًا بكاميرا، صحيح؟ |
telefonum yok. | Open Subtitles | أنا لا أملك هاتفًا |
Henüz telefonum bağlanmadı. | Open Subtitles | لا أملك هاتفًا بعد. |
- Cep telefonum yok doğrusu. | Open Subtitles | أنا لا آملك هاتفًا |
Fakat size son olarak anlatacağım şeyin sizi şaşırtacağını garanti ederim. Çünkü TED konferansında tanıştığım zeki, harika insanların hepsi bunu söylediğimde şaşırdı. Hayatımda hiç cep telefonum olmadı | TED | لا أكترث. لكني سأختم كلامي بقول أضمن لكم أن تدهشكم، لأنها أدهشت كل الأشخاص الأذكياء الرائعون الذين قد قابلتهم في مؤتمرات (تيد)، حين قد أخبرتهم، أني لم أمتلك قط هاتفًا خلويًا في حياتي. |
- telefonum da yok. | Open Subtitles | -لا أملك هاتفًا |
- İşte bu yüzden cep telefonum yok. | Open Subtitles | -لهذا السبب لا أملك هاتفًا خلويًا . |
- Benim cep telefonum yok. | Open Subtitles | -لا أملك هاتفًا خلويًّا . |
- Cep telefonun yok mu? | Open Subtitles | أنتِ لا تملكين هاتفًا ؟ |
Cep telefonun mu var amına koyayım? Selam Topher! Kanka! | Open Subtitles | -أتملك هاتفًا خلويًّا؟ |
Ayrıca bize el sallayan insanların da görüntülerini aldık. Yol boyunca binlercesinin. Hepsinin elinde bir telefon | TED | استطعنا أيضًا أن نلتقط صورًا لأشخاص يلوحون إلينا، أشخاص على طول الطريق، الآلاف منهم، وجميعهم يحملون هاتفًا بأيديهم. |
iPhone daha yeni çıkmıştı ve ben de havalı bir telefon istemiştim. | TED | كما تعرفون، الآيفون كان قدر صدر لتوّه، وأردت أن أقتني هاتفًا وكان لطيفًا وأحدث إصدار. |
Sana yeni bir telefon alırım. Sadece şaka yapıyordum. | Open Subtitles | سوف أحضر لك هاتفًا جديدًا كنتُ أمزح معك فقط |
Belirli bir mesafe içinde akıllı telefonu olan herhangi biri Cayla'ya bağlanabilir. | TED | يمكن لأي شخص يملك هاتفًا ذكيًا الاتصال بكايلا ضمن مسافة معينة. |