Sizi rahatsız ettigim için üzgünüm fakat bilmek isterseniz bugünkü Hatton Garden soygunu bay George Thomason tarafından yapıldı. | Open Subtitles | اسف على الازعاج لكن لابما تحب ان تعرف ان سرقه حديقه هاتون اليوم قام بها السيد جورج تومسون |
İşin bitince Hatton Ground'daki kafede buluşalım. | Open Subtitles | عندما ننتهي سوف نشرب القهوة في هاتون قراوند |
Bu da mektubunda bahsettiğin Mr Hatton olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هذا السيد هاتون الذي كتبت لي عنه |
Ama yine söylüyorum Newark'ta Olivia Hutton gibi bir kız yok. | Open Subtitles | ولكن من ناحية أخرى لاتوجد فتاة في نيويورك تشبه أوليفيا هاتون |
Herşeyden çok beklediğim bir davet vardı, papaz ve kızı Bayan Sophy Hutton'dan. | Open Subtitles | هنالك دعوة كنت أريدها أكثر من غيرها من القسيس و إبنته الآنسة صوفي هاتون نعم؟ |
Sizi görmek ne güzel! Bayan Hutton, Lizzie, Helen, size Dr.Marshland'ı tanıştırabilir miyim? | Open Subtitles | كم هو مبهج أن أراكن جميعاً آنسة هاتون ,ليزي ,هيلين هل لي أن أعرفكن على الطبيب مارشلاند؟ |
Fanny Knatchbull, Fanny Hatton, Fanny Wildman, Fanny Plumptre. | Open Subtitles | فاني ناتشبل,فاني هاتون فاني ويلدمان,فاني بلمتري |
Şimdi, Denys George Finch Hatton'un... bizimle paylaştığın ruhunu geri al. | Open Subtitles | الآن أستعد روح (دنيس جورج فينتش هاتون) التى كنت تشاطرها معنا |
Hatton Garden'lı bir iş adamı olan Hoffberg ile iş yapıyor. | Open Subtitles | هناك من يتم له تلك الصفقات في " هاتون غاردن " يدعي " هوفبرغ " |
Hatton Garden'lı Hoffberg ile bu konuyu konuştum ve bana bir alıcı ayarlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد رأيت " هوفبرغ " التاجر في " هاتون غاردين " و هو يحاول أن يجد لي مشتري |
Sanırım Hatton'ın elden gittiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | أظنكِ تعلمين أن عزبة هاتون لم تعد ملكي |
Beyaz altın üzerinde ve Hatton Garden'daki tasarımcılarımız tarafından yapıldı. | Open Subtitles | مركب من الذهب الأبيض، وصمم من قبل مصممينا في "هاتون جاردن". |
Tom Pritty, Hatton Gardens. 10 yıldır buraya para yatırıyorum. | Open Subtitles | أنا " توم بريتي " من حدائق " هاتون " ، أستثمر هُنا منذ عشرة سنوات |
Hatton Gardens'a gittin mi hiç Murdoch? | Open Subtitles | أسبق لكَ وأن ذهبتَ إلى حدائق "هاتون" يا (موردوخ) ؟ |
Bayan Hutton'u görmeye geldim. Bayan Hutton'ın bir sıkıntısı yok. | Open Subtitles | أتيت لأسأل عن الآنسة هاتون لايفترض إزعاج الآنسة هاتون |
- Sophy Hutton'un tifo olduğunu söylüyor. - Tifo mu? ! | Open Subtitles | تقول أن الآنسة صوفي هاتون مصابة بحمى التيفوئيد التيفوئيد؟ |
Rahip Hutton'a ulaştırılmak üzere bir itiraf mektubu bıraktım. | Open Subtitles | نعم تركت رسالة إعتراف موجهة للقسيس هاتون |
Ayrıca ilk önce Rahip Hutton'a gidip, | Open Subtitles | لقد إقترح أن تذهب أولاً إلى القسيس هاتون |
Yani Marcus Messner, Olivia Hutton'ı koca Franklin'deki tek seçkin Fransız Restoranına götürmeye karar vermiş. | Open Subtitles | أذا ماركوس ميسنر عمد على أخذ أوليفيا هاتون الى المطعم الفرنسي الفاخر الوحيد في كل مقاطعة فرانكلين |
Bayan Olivia Hutton ile görüşebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني رجاءا التحدث إلى أوليفيا هاتون ؟ |
Ama senden Bayan Hutton konusunda daha ileriye gitmemeni isteyeceğim. | Open Subtitles | ولكن أنا أطلب ألا يكون بينك وبين الأنسة هاتون أي شي |