Bildiğiniz gibi, City Island'ın tanınmış emlakçısı Joe Hagan eşi Nora'yı öldürmekle suçlanıyor, | Open Subtitles | "وكما تعرفون، مالك عقارات (سيتي آيلاند) (جو هاجان)، يقف مُتهماً بقتل زوجته (نورا)،" |
Onu aramanıza minnettarım, ama ben bu olayda Joe Hagan lehine şahitlik yapıyorum. | Open Subtitles | يا رفاق، إنّي أقدّر بحثكم عنها، ولكنّكما تدركان أنّي أشهد لـ(جو هاجان). أجل. |
Joe Hagan'ın cinayet davası Queens'te görüşülmeye devam etti. | Open Subtitles | "بآخر أخبار مُحاكمة جريمة (جو هاجان) في (كوينز)." |
Bay Feldman ve Hagan, Savcılığın açtığı dava hakkında ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | سيّد (فيلدمان)، سيّد (هاجان)، ما رأيك بدعوى الدولة ضدّك؟ |
Dediklerin doğruysa... Hagen Pope, John Putnam'ın piçi. | Open Subtitles | ان كان ما تقوله صحيح فان "هاجان" ابن لقيط ل "جون بوتنام"ّ |
Joe Hagan City Island'ın saygıdeğer sakini. | Open Subtitles | الآن، (جو هاجان) هو مُواطن مُحبّ في (سيتي آيلاند). |
Hagan onların üstünde nasıl bu kadar etkili olabiliyor? | Open Subtitles | -ما الذي يملكه (هاجان) عليهم على أيّ حال؟ |
City Island'da Joe Hagan onay vermeden kimse beş kuruş kazanamaz. | Open Subtitles | لا أحد يجني دولاراً في (سيتي آيلاند)، إلاّ وأخذ (جو هاجان) حصّة. |
Gece erken saatlerde bir kulüpten Hagan'la beraber ayrılmış. | Open Subtitles | شُوهدت تُغادر نادياً مع (هاجان) في وقتٍ سابقٍ من تلك الليلة. |
Onun ifadesine göre Hagan cinayetten 3 gün önce karısını nehre atmakla tehdit etmiş. | Open Subtitles | شهادتها أنّه قبل ثلاثة أيّام من الجريمة، رأت (هاجان) يضرب زوجته وهدّدها على وجه التحديد برميها في النهر. |
Hagan romantik bir gezinti için Nora'yı çağırdığını söylüyor. | Open Subtitles | (هاجان) يقول أنّه دعا (نورا) إلى نزهة رومانسيّة. |
Watts ve Hagan aşağıda kabinde poker oynamaya başlar. | Open Subtitles | (واتس) و(هاجان) بدءآ لعبة بوكر في الأسفل بالقُمرة. |
Hagan Nora'yı her 15 dakikada bir kontrol ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول (هاجان) أنّه تطمأن على (نورا) كلّ 15 دقيقة. |
Watts Hagan'ın onunla 10:15'e kadar konuşmasını duyduğunu söyleyecek. | Open Subtitles | (واتس) سيشهد أنّه سمع (هاجان) يتحدّث معها حتى الـ10: 15 |
Hagan tekrar kontrole gittiği zaman koşarak geri döndü ve Nora'nın kayıp olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما ذهب (هاجان) للإطمئنان، وبعدها عاد ليُخبره أنّ (نورا) قد إختفت. |
Nora Hagan cinayetinin orijinal adli tıp raporunu. | Open Subtitles | ملف الطبيب الشرعي الأصلي لجريمة قتل (نورا هاجان). |
Bay Hagan duyarsa işimi kaybederim. | Open Subtitles | لو سمع السيّد (هاجان) عن ذلك، فإنّي سأخسر وظيفتي. |
Gitmem gerek. Gwen, senden Hagan'ı yakalamak için yardım istemiyorum. | Open Subtitles | (غوين)، لا أطلب منكِ مُساعدتي في الإطاحة بـ(هاجان). |
Hagan'ın 10 çalışanı benimle konuşmayı reddetti. | Open Subtitles | عشرة مُوظفين لدى (هاجان) رفضوا التحدّث معي. |
Ve nazik, yaşlı bir kadın bana Joe Hagan'ın bir aziz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وامرأة عجوزة أخبرتني أنّ (جو هاجان) قدّيس، |
Dediklerin doğruysa... Hagen Pope, John Putnam'ın piçi. | Open Subtitles | ان كان ما تقوله صحيح فان "هاجان" ابن لقيط ل "جون بوتنام"ّ |