Harrods a gidip çocuk karyolasını ve beşiğini almamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إلى هارودز و نشتري اللعب و المهد |
Bu sabah yas giysileri almağa Harrods'a göndermiştim, fakat siyah giysileri hiç sevmem. | Open Subtitles | لقد طلبت زى الحداد من محلات هارودز ولكنى اكره اللون الأسود |
Ve Tower, orada. Harrods üstte. | Open Subtitles | و ذاك البرج هناك, و محلات هارودز بعده هناك |
Stil yöneticisini etkilemek ve Harrods'ın Donovan Decker'dan memnun kalmasını sağlamak. | Open Subtitles | إقناع مدير الأناقة.. والتأكد من أن هارودز علي ثقة بأن دونوفان ديكر لديها ما يتطلبه الأمر.. |
Hepsi oraya gidiyor, Harrod'sa doğru. | Open Subtitles | هاهم يذهبون جميعا الى هارودز |
İç çamaşırı reyonuna gittim, Harrods'ın kendi külotlu çorapları vardı. | Open Subtitles | ذهبت إلى قسم الملابس الداخلية، وكانت محلات هارودز هي العلامة التجارية لتلك الجوارب الطويلة، |
Şimdi uyanacağım ve annem ile birlikte Harrods mağazasında olacağım. | Open Subtitles | سأستيقظ، وسأكون في متجر"هارودز"، مع أمي. |
Eşyaların şimdiki sahibi, renkli ve tartışmalı bir kişi olan Londra Harrods'un sahibi Muhammed Al Fayed. | Open Subtitles | حوزةٌ مملوكةٌ الآن "من قبل "محمد الفايد صاحب متاجر "هارودز" الملونة والمثيرة للجدل في لندن |
Harrods'ın züccaciyesinde çıplak ve sarhoş nutuk atmış. | Open Subtitles | وخطاباتها المطولة في متاجر "هارودز" وهي عارية وثملة. |
- Hayır, asla Harrods'da böyle birşey yapmam. | Open Subtitles | - لا، لم رأي فئرانا في هارودز. |
- Harrods ve diğerleri bomboş olmalı. | Open Subtitles | محلات "هارودز" وبقيتهم لابد انه فارغين |
Eğer moda için tavsiyeye ihtiyacın varsa, ki bence var yeni Burberry ürünlerinin Harrods'da vitrine çıktığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أعني، إلا إن كنتِ توَدِّين نصيحة خاصة بالموضة، والتي يتراءى لي أنك تحتاجينها بوسعي إخبارك بشأن مجموعة أزياء "بوربيري" الجديدة "فقط اذهبي إلى "هارودز |
Yakında, Harrods'tan* alışveriş yapan herhangi bir önyargılı İngiliz ailesi olacağız! | Open Subtitles | وقريباً, ستصبح عائلتنا مثل السلالات البريطانية الأخرى الممتلئة بالتحيز كجميع من يتسوق في (هارودز)! |
Sahibi benmişim gibi Harrods mağazasına girdim. | Open Subtitles | دخلت مباشرة إلى متجر (هارودز) وكأنني أملكه |
Tipik bir Harrods*! | Open Subtitles | "هارودز" مثالي! |
Ve bütün Harrods tasarımlarını da yanında götürdü. | Open Subtitles | وأخذ كل تصميمات (هارودز) معه |
- Harrods. | Open Subtitles | هارودز. |
- Böyle bir şey Harrod'ta olmazdı! | Open Subtitles | لم يكن ليحدث هذا في "هارودز"! |