Şampanya, yüzük, gerekli her şey, ve oturma odamızda Anthony Hamilton vardı, | Open Subtitles | كان هناك شامبانيا , وخاتم وكل شي و آنثوني هامليتون في غرفة المعيشه |
Yeni hükümet, göreve başladığında Hamilton, Hazine Bakanı oldu ve aklında oldukça belirli bir fikir vardı. | TED | وحالما تسلّمت الحكومة الجديدة زمام الحكم، أصبح (هامليتون) وزيرًا للخزانة، وكان لديه فكرة محددّة في الاعتبار. |
Bir tanesi Madison'a -Madison bunu çok sevemeyecekti- Hamilton'un altyapının Newton'u olduğunu söyledi. | TED | أخبر أحدهم (ماديسون)، الذي لم يرغب في الدساتير كثيرًا، بأن (هامليتون) كان بمثابة (نيوتن) بالنسبة إلى البنية التحتية. |
Rahibe Bernadette ve Roxie Monoksit rolünde Allegra Hamilton. | Open Subtitles | و(أليغرا هامليتون) في دور الأخت (بيرناديت) و(روكسي مونوكسايد) |
Ve yardımcım Aerilon Gazette'in eski editörü Sekou Hamilton. | Open Subtitles | وصديقي (ساكو هامليتون) .. المحرر السايق لجريدة (اريلون) الرسمية |
Charles Hamilton yarın akşam müzede böyle bir balo verecek. | Open Subtitles | (تشارلز هامليتون) لديه حفلة تنكرية ليلة الغد فى المتحف. |
Eminim ne demek istediğimi anlıyorsunuzdur, Bay Hamilton. | Open Subtitles | انا متأكد بأنك تُدرك ما أعنيه يا سيد (هامليتون). |
Emily Hamilton benimle evlenir misin? | Open Subtitles | ( (إيميلـى هامليتون... . هل توافقين بأن تكونى زوجتى؟ |
Bay Hamilton, çok üzgünüm. | Open Subtitles | سيد (هامليتون) أنا آسف للغاية. |
Onu neden Bayan Hamilton gibi giydirmiş? | Open Subtitles | لماذا ترتدى زي كالسيدة (هامليتون)؟ |
Ve Charles Hamilton'ın evine bir haberci gönderin. | Open Subtitles | وأرسلى رسالة إلى منزل ( (تشارليز هامليتون... |
Bu parçanın, Bayan Hamilton için olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذه ستكون للسيدة (هامليتون). |
Szerik, Hamilton, orada mısınız? | Open Subtitles | (زيريك) ، (هامليتون) أتسمعونني؟ |
- Hoşçakalın. - Bay Hamilton. | Open Subtitles | سيد هامليتون |
- Hamilton! | Open Subtitles | هامليتون |