Şansımızı denemezsek, Echo'nun tüm yaptıkları ve geldiği nokta boşa gidecek demektir. | Open Subtitles | كل شيئ قامت بعمله سيذهب هباءاً يتوقف الأمر علينا الآن لإنهاء هذا |
Bu mükemmel hafta sonu tatilinin boşa gittiğini görmek istemem. | Open Subtitles | أكره أن أرى تلك العطلة الأسبوعية في المنتجع تذهب هباءاً |
Kodeste sekiz yıl boşuna hukuk okumadım. | Open Subtitles | لم أقض فى السجن 8 سنوات فى دراسة القانون هباءاً |
Neyse... Burada olma nedenim, sana yardım etmek. Öyle ki boş yere ölmüş olmayacağım. | Open Subtitles | سببوجودىهناهومساعدتكموهكاذاموتىلن يضيع هباءاً. |
Generale ve ülkeme karşı görevimi yerine getirmek istiyorum ama bir hiç uğruna ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | أريد إتمام واجبي من أجل اللواء وبلدنا ولكني لا أريد الموت هباءاً |
Çünkü bu şeyi öylece etrafa savurursan, yarısı ziyan olur. | Open Subtitles | لأنك لو كنت تقذف بها غير مبالياً فنصفها سوف يضيع هباءاً |
Ailene harcadıkları bütün paranın bir hiç için olduğunu söyle. | Open Subtitles | تقولين لوالديكِ أن كل ما أنفقاه... كان هباءاً |
Zehirli balığı doğru anda bırakmamız gerek yoksa bütün çabalarımız boşa gider. | Open Subtitles | علينا إعطاءه الأسماك المسمومه في اللحظة المناسبه. وإلا فكل جهودنا ستذهب هباءاً. |
Ziyaretim boşa gitmedi. Nadir ve çok güzel bir kelebek buldum. Çok sıradışı. | Open Subtitles | إن زيارتي لم تضع هباءاً ، لقد وجدت فراشة نادرة في إنجلترا ، إنها ليست معتادة |
Ama eğer içini rahatlatacaksa boşa ölmedi. | Open Subtitles | لم أقصد أن أقتل أخيك لكن موته لم يكن هباءاً إن كان هذا يعزيك |
Bu aşk ve bilgi birikimi boşa mı gitsin? | Open Subtitles | أدع كل هذا الحب و المعرفة يذهبا هباءاً ؟ |
Yıllarca süren çalışmalar boşa gidebilir, kendi ajanlarımız açığa çıkabilir. | Open Subtitles | سنوات طويلة من العمل قد تضيع هباءاً عملاؤنا أنفسهم قد يتم كشف تغطيتهم |
O pencere kapanınca, şans kaybedilir ve pencere henüz açılmadıysa o zaman çaba boşa gider. | Open Subtitles | و إن لم تقرري فإن الفرصة تفوتكِ و إن لم تأتكِ الفرصة فإن عملكِ كان هباءاً |
Eğer benim için bütün o yolu geldiysen boşuna. | Open Subtitles | لقد كنت تعانى منذ فترة طويلة هباءاً بسببى. |
İşte gördün mü, genç Blackadder boşu boşuna korkunç bir şekilde ölmemiş. | Open Subtitles | فكما ترى, أن بلاكادر لم يمت هباءاً إذاً. |
Elimden gelen her şeyi yaparak o hayatların boşuna kaybedilmemiş olmaları için çabalayacağım. | Open Subtitles | انني سأفعل كل ما في وسعي لاتاكد ان احداً لم يضحي هباءاً |
Kahraman oğlum savaşta canını feda ettiğinde boş yere ölmüş olmasına izin vermeyeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | عندما ضحى ابني الشجاعبحياتهفي الحرب.. عرفت أنه لا ينبغي أن يضيع موته هباءاً |
Bunu elinin tersiyle itersen, o boş yere ölmüş olur. | Open Subtitles | عندما تدركين أنه لم يمت هباءاً |
O deli kadın boş yere ölmedi. | Open Subtitles | أقصد، تلك السيدة... المجنونة... لن يكون موتها هباءاً. |
Çin'de ölmemek için bu kadar uğraştım, çünkü bir hiç uğruna ölmek istemiyordum. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذى جعلنى أقاتل للبقاء حياً فى الصين هو أننى لم أرد الموت هباءاً |
Çin'de ölmemek için bu kadar uğraştım, çünkü bir hiç uğruna ölmek istemiyordum. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذى جعلنى أقاتل للبقاء حياً فى الصين هو أننى لم أرد الموت هباءاً |
Çünkü eğer vazgeçersek, uğruna bunca zaman boyunca harcadığım tüm emek ve çaba boşa gidecek. | Open Subtitles | لأننا إن استسلمنا، فسيذهب كلّ الذي عملت لأجله هباءاً |
Eğer tohumlarını etrafa savurursan, ziyan olur. Etkileyici. | Open Subtitles | إذا قذفتك ببذرتك غير مبالياً فهي تذهب هباءاً |
Steve bir hiç için mi öldü? | Open Subtitles | مات ستيف هباءاً |
O halde bütün bunlar bir hiç içindi. | Open Subtitles | اذاً كل هذا كان هباءاً |