Ben biraz yaralandım. En azından çimlerin üzerine indim. | Open Subtitles | أقلّها هبطتُ على العشب، لماذا هبطت على العشب؟ |
- Kusursuz indim. - Bu inanilmazdi. | Open Subtitles | لقد هبطتُ بإتقان - كان هذا مدهشاً - |
Merhaba Alex, benim. Şimdi uçaktan indim. | Open Subtitles | مرحبًا، (أليكس) هذه أنا لقد هبطتُ للتو |
İndim. | Open Subtitles | هبطتُ. |
Paraşütle indiğim zaman bir ağaç dalına girdim. | Open Subtitles | مرحباً؟ ارتطمتُ بفرع شجرة لمّا هبطتُ بالمظلّة |
Burada Macy's geçiş töreninde Idina Menzel ile "Let it go" şarkısını söylediğim ve bir sıcak hava balonuyla çıplak şekilde Central Park'a indiğim yazıyor. | Open Subtitles | مذكور هُنا أنّي قفزت على استعراض (ماسي) عائم، وغنيتُ "لِت إت غو" مع (إيدينا مينزيل) ثمّ هبطتُ عارياً على منطاد بـ(سنترال بارك)؟ |
Tamamdır. İndim! | Open Subtitles | حسناً، هبطتُ! |