Paris'e bir saldırı başlattın mı? | Open Subtitles | شننتى هجوم على باريس اليس كذلك حاولت هذا |
İstihbarata göre Qassam, Norfolk donanma üssüne saldırı düzenleyecek. | Open Subtitles | ان معتقل جوانتامو قال أن قسـام كان يريد عمل هجوم على قاعدة للبحرية في نورفلوك |
Sadece gündüz vakti büronun gizli güvenli evine yapılan standart profesyonel saldırı. | Open Subtitles | لا شيء إنه هجوم على منزل الوكالة الآمن في وضح النهار |
Şehre yapılacak saldırıyı tahmin eder. | Open Subtitles | سوف يتوقع هجوم على المدينه |
Şu anda gördüğünüz, meteora yapılan her saldırının kaydı. | Open Subtitles | ما ترونه الآن.. هو سجلٌ بكل هجوم على النيزك حتى اليوم |
Tecavüz, bazı fiziksel moleküllere saldırıda bulunmaktan, daha fazlası diğer bir insanın ruhuna hakaret teşebbüsüdür. | TED | الاغتصاب ليس مجرد هجوم على مجموعة من الأجزاء الفيزيائية، إنها محاولة لإهانة روح شخص آخر. |
Mart 2013'e geldiğimizde, Binlerce bilgisayarı tahrip eden, Güney Kore saldırısı var, basında Kuzey Kore'nin yaptığı öne sürüldü. | TED | لديك هجوم مارس عام 2013 لديك هجوم على كوريا الجنوبيه تم اتهام كوريا الشماليه به في الصحافه وقد عطل الاف الحواسيب. |
Uzaydan yapılacak geniş ölçekli bir saldırıdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن هجوم على جميع الأصعدة من الفضاء |
İşte bu küresel değerlere bir saldırıdır. | TED | هذا هجوم على الأشياء المشتركة بيننا عالميا. |
21'inci caddeden.. 2'inci bulvarda farklı ırklara saldırılar var. | Open Subtitles | من 21 هناك هجوم على الملونين فى الحى الثانى |
Bu yıl ırkçı rejime karşı... en güçlü saldırı yılı olsun. | Open Subtitles | لتكن هذه السنة هي اقوى هجوم على العنصرية |
Üç gün sonra sahile bir saldırı olacak ve onları alacaklar. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام سيحدث هجوم على الشاطئ و سيأخذونهن |
- Elimde bazı kanıtlar var Witkoff ile James'in bir saldırı projesinin olduğu bir CD, CIA'den. | Open Subtitles | لدي دليل مرتبطٌ بتطوير هجوم على الاحتياطي الفيدرالي ومغطى من المخابرات |
- Elimde bazı kanıtlar var Witkoff ile James'in bir saldırı projesinin olduğu bir CD, CIA'den. | Open Subtitles | لدي دليل مرتبطٌ بتطوير هجوم على الاحتياطي الفيدرالي ومغطى من المخابرات |
İsrail'e yapılacak bir saldırı anında, Genelkurmay Başkanlığı'nın savaş planları. | Open Subtitles | انها معركة الانتمام شييف في غرض هجوم على اسرائيل. |
Diğer patlamalardan farkı bu, Amerikan hedeflerine yapılan ilk doğrudan saldırı. | Open Subtitles | وعلى عكس تلك التفجيرات، هذا أول هجوم على المصالح الأمريكية. |
Şehre yapılacak saldırıyı tahmin eder. | Open Subtitles | سوف يتوقع هجوم على المدينه |
Üç ay önce Türk atölyesine yapılan bir baskını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هجوم على محل حلويات تركى منذ ثلاثة شهور؟ |
Dünya'ya yapılacak bir saldırıda kullanılabilecek bir savunma seçeneği olacak kadar üretiyorduk. | Open Subtitles | لقد تم تعديله وتصنيعه قدر مانستطيع كحل دفاعي , في حال وقع هجوم على الأرض |
Vakit yok gençler. Hazırlanmam gereken bir kale saldırısı var. | Open Subtitles | ليس هناك وقت, لدي هجوم على حصن يجب ان استعد له. |
Askerlerimizden biri, buradan az ötede gerçekleşen bir saldırıdan kurtulmuş. | Open Subtitles | أحد جنودنا نجى من هجوم على مسافة أقل من فرسخ من هنا. |
Daha fenası, bu, vatanseverliğe ve Amerikan Ordusu'na bir saldırıdır. | Open Subtitles | ما هو أسوأ, إنها هجوم على الوطنية و الجيش الأمريكي نفسه |
Bu adam mutlaka yakalanmalı. Şehrin her yerinde saldırılar olmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، يجب علينا أن نقبض على ذلك الرجل يبدو ان هناك حالات هجوم على المدينة بأكملها |