| Öyleyse neden düğün hediyesi listesine kek kalıbı şeyini yazdın? | Open Subtitles | إذا لماذا وقعت على صحن كعكة في هدية الزواج ؟ |
| Gene de kardeşimin arkadaşları arasında ona düğün hediyesi vermeyen... bir tek sen kaldın. | Open Subtitles | حتى الآن أنت الوحيد من أصدقاء أخي الذي لم يعطيه هدية الزواج |
| Ben de bana düğün hediyesi almaya gittin sanmıştım. | Open Subtitles | بخصوص وجه ظننت أنك ذهبت لتبتاعي لي هدية الزواج |
| Sana düğün hediyesi olarak ne alacağıma karar vermek istiyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أقرر ما... ما هي هدية الزواج لأعطيها لك |
| Bir düğün hediyesini geri çevirmek kötü şans getirir. | Open Subtitles | انت لا تستطيع رفض هدية الزواج اليس كذلك انه حظ سىء |
| Sana düğün hediyesi olarak ne alacağıma karar vermek istiyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أقرر ما... ما هي هدية الزواج لأعطيها لك |
| düğün hediyesi İki tane geldi. | Open Subtitles | - ماذا يوجد في الصندوق؟ - إنها هدية الزواج |
| Size düğün hediyesi de almadım. | Open Subtitles | وانا لم اشتري لك هدية الزواج ابدا |
| düğün hediyesi iade ediyorum. | Open Subtitles | أعيد هدية الزواج |
| Bir düğün hediyesi aslında. | Open Subtitles | هدية الزواج ، في الحقيقة. |
| Bay Palmer ve eşi için düğün hediyesi bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول إيجاد هدية الزواج للسيد (بالمر) و عروسته. |
| düğün hediyesi bu yahu. | Open Subtitles | إنها هدية الزواج. |
| düğün hediyesi bu yahu. | Open Subtitles | إنها هدية الزواج. |
| Bunu düğün hediyesi olarak kabul et. | Open Subtitles | فكري بأنها هدية الزواج |
| düğün hediyesi olarak. | Open Subtitles | هدية الزواج |
| Chloe'nin düğün hediyesini sana verseydim bu olabilirdi. | Open Subtitles | كنت لتكوني كذلك لو أعطيتك هدية الزواج التي تلقتها (كلوي). |