"هدية رائعة" - Traduction Arabe en Turc

    • harika bir hediye
        
    • muhteşem bir hediye
        
    • hoş bir hediye
        
    • güzel bir hediye
        
    • muazzam bir hediye
        
    • mükemmel bir hediye
        
    Bütün o kart olayını affettirmek için sana harika bir hediye almak istemiştim. Open Subtitles أردت أن أحصل لكِ على هدية رائعة لعيد ملادكِ لأتخطى تلك البطاقات المعتادة
    harika bir hediye. Onlara şampanya alacağını düşünmüştüm. Open Subtitles إنها هدية رائعة ،إعتقدت أنك ستحضر لهم شمبانيا
    Çalışma yaptığınız şeylerden harika bir hediye olacak bir tanesinin. çıkmayacağını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقول أنه لا يوجد شيء هنا صنعته بنفسك قد يشكل هدية رائعة ؟
    Güzel bir kalemin muhteşem bir hediye olacağını düşündüm ve kayıp eşya kutusunda çok güzel bir tane gördüm. Open Subtitles ظننت أن قلماً جميلاً سيكون هدية رائعة وأرى قلماً جميلاً في صندوق المفقودات
    Ne hoş bir hediye. Ben kaçar. Open Subtitles يا لها من هدية رائعة ، يجب أن أنصرف بسرعة
    Evet, o sevimli adam bana güzel bir hediye verecek ve ben de bir aptal gibi ellerim boş oturacağım. Open Subtitles نعم، هذا الرجل اللطيف سيهديني هدية رائعة وأنا جالسة هنا كالوغدة بدون أن أهديه شيء
    Yani sanırım ona muazzam bir hediye verdim. Open Subtitles إذا, أعتقد أننى أعطيته هدية رائعة
    Sana mükemmel bir hediye verdiği için Tanrı'nın suratına tokat atmak demektir bu. Open Subtitles هذا مثل الاستهتار بالرب على اعطائك هدية رائعة
    Onlar kitap dayacağı. harika bir hediye. Tamam. Open Subtitles إنهما مسندا كتب و هذه هدية رائعة
    Bu tokadın harika bir hediye olması gerekiyordu, ve baksana bizi birbirimize düşürdü. Open Subtitles -انتظري ، انتظري دقيقة تلك الصفعة كانت ينبغي أن تكون هدية رائعة ولكن انظري ، غنها تقلبنا على بعضنا
    Evet, tekrar teşekkür ediyorum. harika bir hediye. Open Subtitles حسناً ثانيةً, شكراً لكَ إنه هدية رائعة
    - E, dün bana harika bir hediye aldığını söylemiştin. Open Subtitles أمس قلت انك احضرت لي هدية رائعة
    Hey, bir kez daha söylemeliyim ki harika bir hediye baba. Open Subtitles مرة أخرى، هدية رائعة يا أبي.
    Bana harika bir hediye verdin Charlie. Open Subtitles لقد أعطيتنى هدية رائعة
    Chandler bu yeterli değil, ya sana harika bir hediye almışsa iki orta boy ve bir sürü de küçük boy hediyeler ve sen ona sadece tek hediye almışsan? Open Subtitles تشاندلر" هذا لا يكفي" ماذا لو اشترت لك هدية رائعة و هديتين متوسطتين و مجموعة من الهدايا الصغيرة و أنت أحضرت لها هدية واجدة رائعة؟
    Ona muhteşem bir hediye vermiş olduk dünyaya gönderiliş amacını gerçekleştirme fırsatı. Open Subtitles لقد منحناه هدية رائعة للتو فرصة لتحقيق مصيره
    Ona muhteşem bir hediye vermiş olduk dünyaya gönderiliş amacını gerçekleştirme fırsatı. Open Subtitles لقد منحناه هدية رائعة للتو فرصة لتحقيق مصيره
    Hatta bana bir hediye verdi. muhteşem bir hediye. Open Subtitles في الحقيقة أعطتني هدية هدية رائعة
    Yarın, senin için hoş bir hediye gelecek. Open Subtitles هدية رائعة ستصل لك بحول يوم غد
    Bizim adımıza başkasına vermek için güzel bir hediye olurdu fakat yine de teşekkürler. Open Subtitles كانت ستكون هدية رائعة لنهديها لشخص ما ولكن شكراً على كل حال
    Ona muazzam bir hediye verdin Sam. Open Subtitles لقد منحتها هدية رائعة (سام)
    Bu asa, babam için mükemmel bir hediye olacak. Open Subtitles هذه العصا ستكون هدية رائعة لوالدى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus