Eğer bugün sana olan en kötü şey buysa, kendini şanslı say. | Open Subtitles | لو كان هذا اسوء ما حصل لك اليوم ، فاعتبر نفسك محظوظ |
Bu, şu ana kadar duyduğum en kötü kapanış konuşmasıydı. | Open Subtitles | هذا اسوء مرافعة ختامية انا سمعتها في حياتي |
Her ne kadar fikir hoşuma gitse de sanırım bu sana yapacağım en kötü şey olurdu. | Open Subtitles | بقدر حبي للفكرة عندما أفكر بالأمر أعتقد بأن هذا اسوء أمر يمكن أن يحدث |
Bu Dul Douglas'ın evinden de kötü. | Open Subtitles | يا إلهي هذا اسوء من منزل الأرملة دوجلاس |
Bu Spock'ın, Uzay Yolu 5'te Kirk'e ihanet etmesinden de kötü. | Open Subtitles | هذا اسوء من النميمة |
Haftaya mı? Bu, bir yeni ürün heveslisine söyleyebileceğin en kötü şey. | Open Subtitles | الاسبوع القادم ، هذا اسوء شيء يقال لـمتبيني حديث |
Bu şimdiye kadarki en kötü gün. Bu şimdiye kadarki en boktan gün. | Open Subtitles | هذا اسوء يوم على الاطلاق انه اليوم الاكثر قرفا |
Bunu görmek, hayatımda başıma gelen en kötü şey. | Open Subtitles | هذا اسوء شيء حدث لي ، رؤية ذلك |
Danger, annemin ölümü başıma gelen en kötü şeydi. | Open Subtitles | " دانجر " عندما ماتت والدتي كان هذا اسوء شيء قد حدث لي |
Bu İspanyol olmayan birinde bu güne kadar gördüğüm en kötü sangria ağzı. | Open Subtitles | هذا اسوء منظر شفته على شخص غير اسباني |
Gelmiş geçmiş en kötü Noel olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا اسوء عيد ميلاد علي الأطلاق |
Başıma gelen en kötü şeydi. | Open Subtitles | حسناً ، كان هذا اسوء ما حدث لي من قبل |
Bu hayatımda gördüğüm en kötü video. | Open Subtitles | ... هذا اسوء فيديو رأيته في حياتي مع اني شاهدت فيديوهات لداعش |
Bu hayatım boyunca gördüğüm en kötü intahar teşebbüsü. | Open Subtitles | هذا اسوء منتحر انا رايته |
Bugüne kadar duyduğum en kötü Barbra Streisand taklidi. | Open Subtitles | (هذا اسوء إنطباع لـ (باربرا سترايسند قد سمعته بحياتي |
Bu, geçirdiğim en kötü doğum günü. | Open Subtitles | هذا اسوء عيد ميلاد بالنسبة لي |
İzlediğim en kötü dizi. | Open Subtitles | ان هذا اسوء ما شاهدناه من قبل |
Tahmin ettiğimden de kötü, değil mi? | Open Subtitles | هذا اسوء من ما اعتقدته صحيح ؟ |