Endişelenme babalık, bugün bayram. Bu altın pahalıya mâl oldu. Burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لا تقلق ايها العجوز اليوم عطلة هذا الذهب كلف كثيرا ماذا تفعل هنا ؟ |
Bu altın kayıtlara geçmeyecek, yani sen konuşmazsan kimse bunu farketmez. | Open Subtitles | هذا الذهب لن يبقى في السجلات, لذلك لن يعرف أحد إلا أن تحدثت عنه |
Eğer sen bu altını bulmam için bana yardım edersen birazı senin olacak. | Open Subtitles | إذا كان يمكنك مساعدتي لاستعادة هذا الذهب سوف يكون لك بعضه |
Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. | Open Subtitles | هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده |
Arkadaşım, daha büyük amaçlar için kullanılmış bir maşaydı para keseleri Pers altınlarıyla şişmiş adamların kullandığı maşa ki onlar, Bu altınlar için, ülkelerine ve kutsal davalarına ihanet edebilecek kişiler. | Open Subtitles | -ولم يكن صديقى سوى اداة مستخدمة من قبل اخرون لغايةكبيرة -من قبل الرجال المليئة جيوبهم بالذهب الفارسى -والذين من اجل هذا الذهب يخونون وطنهم وقضيتهم المقدسة |
o altını çalan hırsızı yakalamadan durmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوقف حتى أمسك هذا اللص الذي سرق هذا الذهب |
Şimdiye kadar hiç o altın madenini bulabildin mi? | Open Subtitles | مهلآ, ألم تعثر مطلقآ... . على هذا الذهب المعلون الخاص بى؟ |
Eğer o altına dokunursan sen bir vatan hainisin! | Open Subtitles | إذا لامستم هذا الذهب ستكونون خائنون |
Hem zaten o altınlar Apaçilere ait. | Open Subtitles | على أى حال هذا الذهب يخص الاباتشى |
Kimse bu altınları öylece yolculuğa çıkarmaz. | Open Subtitles | لا محالة شخص ما سيترك هذا الذهب الكثير أن يعوم بعيداً |
Bana Bu altın, turkuvaz ve elmaslı arma için ne kadar verirsiniz öğrenmek itiyorum. | Open Subtitles | ،كم تعطنى نظير هذا الذهب والفيروز والماس فى رابطة العنق هذه؟ |
Bu altın, özellikle çok güzel bir yapıya sahip. | Open Subtitles | هيا الشيئ حول هذا الذهب هو أنه لطيف للغاية |
Bu altın, halkımdan geriye kalan yegâne şey. | Open Subtitles | هذا الذهب هو آخر ما تبقى من قومي |
Bu altın insanlığa ait değil. | Open Subtitles | هذا الذهب ليس للبشر |
Bu altın insanlığa ait değil. | Open Subtitles | هذا الذهب ليس للبشر |
Adamlarım bu altını odanda, valizinin içine iğnelenmiş halde buldu. | Open Subtitles | رجالى وجدوا هذا الذهب بغرفتكَ مخبأه بحقيبتكَ. |
Sana bu altını veren ile buluşmaya mı? | Open Subtitles | تقابل الرجل الذى دفع لك هذا الذهب ؟ |
Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. | Open Subtitles | هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده |
- Dediğim gibi olacak Clyde. - bu altının bir kısmı benim. | Open Subtitles | جزء من هذا الذهب لي- |
Nerede Bu altınlar? | Open Subtitles | اين هذا الذهب ؟ |
Bu altınlar bizim. Sadece bize ait. | Open Subtitles | هذا الذهب لنا، ولنا وحدنا |
Sen de bunu benim gibi biliyorsun o altını hisarda tuttuğumuz süre boyunca, iki katı korumasızız. | Open Subtitles | أنت تعرف مثلي تماماً أنه طالما هذا الذهب موجود في بطن ذلك الحِصن نحن معرضون بشكل مضاعف |
o altın bizi canavara çevirmişti. | Open Subtitles | هذا الذهب كان يحولنا إلى وحوش |
Neyi vardır? Etini satmışsın sen o altına. | Open Subtitles | أليس هذا الذهب شيء من لحمك وعظمك؟ |
Tüm o altınlar ve güzel mücevherler. | Open Subtitles | كل هذا الذهب وهذه الجواهر الجميلة |
Daha ilk günden beri bu altınları avlıyordunuz! | Open Subtitles | ! أنتم تبحثون عن هذا الذهب منذ أول يوم |