Ama, her ne sebeptense, Bu düğün ailemizi parçalara ayırıyor. | Open Subtitles | ولكن ايأ كان السبب, هذا الزفاف مزق عائلتنا الى اجزاء |
Hepimiz Bu düğün çok da önemli değilmiş gibi davranalım o zaman. | Open Subtitles | ربمــا علينا التصرف جميعا كما لو أن هذا الزفاف ليس أمرا جللا |
Bu düğün mahv olmuştu. | Open Subtitles | هذا الزفاف قُصِدَ أَنْ يَكُونَ مُخَرَّب. |
Ve bu düğünü olabildiğince basit tutmaya çalıştık, ki işe yaramadı. | Open Subtitles | وقد حاولنا ابقاء هذا الزفاف بسيطاً قدر الإمكان، ولكن لم يفلح |
Melissa, istediğin buydu. bu düğünü unutamayacaksın. | Open Subtitles | ميليسيا، هذا ما تريدينه هذا الزفاف الذي ستذكّرينه |
Baba, bence bu düğüne gitmeliyiz. | Open Subtitles | الأَبّ، أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ إلى هذا الزفاف. |
Lyle döndüğünde, planlandığı gibi Bu evlilik gerçekleşecek. | Open Subtitles | حين يعود لايل، سيتم هذا الزفاف كما هو مخطط له |
Bu düğün bitene kadar güvende değilim. | Open Subtitles | أنا لَنْ أكُونَ آمنَ حتى هذا الزفاف إنتهى. |
Yüzleş artık Pheobe, Bu düğün başından beri uğursuzluklarla dolu. | Open Subtitles | واجهْه، فويب، هذا الزفاف مُلِا مَع لا شيء سوى طوالع سيئة منذ البداية. |
Yetimler hâlâ bekliyorlar. Bu düğün asla gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | لا يزال الأيتام بإنتظاره، هذا الزفاف لن يحدث أبداً |
Bu düğün tereyağdan kıI çeker gibi bitecek. | Open Subtitles | هذا الزفاف سيصبح على نحو طبيعي كزبد على البطاطا المهروسة |
Bu düğün için yapmamız gereken bir sürü şey var hayatım. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الآمال المعلّقة على هذا الزفاف يا عزيزتي. |
Adım Liz, SAT* sınavından neredeyse 1,200 puan aldım Bu düğün için bir kavalyeye ihtiyacım var ve kafa yapını beğendim. | Open Subtitles | كدت أحصل على تقدير في البكلوريا، وأحتاج لمرافق في هذا الزفاف ويعجبني شكل جمجتك |
Shel bu düğünü sensiz yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | شيل، أنا لا أُريدُ أَنْ أعْمَلُ هذا الزفاف بدونك. |
ve sonra sen ve ben, bu düğünü sallayacağız, | Open Subtitles | ومن ثم انا وانتي سوف نقوم بزلزلة هذا الزفاف |
bu düğünü başlatmamız gerektiğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ إحصلْ على هذا الزفاف بَدأَ؟ |
Birleşik Devletler Başkanı bu düğüne katılacak. | Open Subtitles | رئيس الولايات المتحدة الأمريكية يَجيءُ إلى هذا الزفاف. |
bu düğüne katılmak için dünyanın dört bir yanından gelecek yüzlerce kalleş, riyakâr ve yüzeysel arkadaşım var. | Open Subtitles | في كل انحاء الكرة الارضية ليكونوا جزء من هذا الزفاف كل واحده منهن ستفعل المستحيل |
Eğer Bu evlilik olmazsa... ..haklın saygısını kaybedersin. | Open Subtitles | إن لم يتم هذا الزفاف.. ستفقد إحترام عامة الشعب لك |
Dostum, bu düğünde 200'den fazla bekâr kadın olacak. | Open Subtitles | ياصديقي, ستكون هناك أكثر من 200 إمرأة عزباء في هذا الزفاف |
Ve sen de bu evliliği haber kanallarında herkese açıklayacaksın. | Open Subtitles | وعليك أن تعلن عن هذا الزفاف على جميع القنوات الإخبارية |
Bunu yapamazsın Shawn. Bu evliliğin Planlanması bir yıldan fazla vakit aldı. | Open Subtitles | لايمكنك فعل هذا ، شون، هذا الزفاف أستغرف أكثر من سنة للتخطيط |
Elbette, ikimiz de O düğünü kaçırmayacağını biliyorduk. | Open Subtitles | أجل, أظن أن كلانا كان متأكداً من أنك لن تفوتي هذا الزفاف |
Bu düğünün nasıl olacağını ben söyleyeceğim artık. | Open Subtitles | أنا ممسكة بزمام الأمور في هذا الزفاف الآن |
Jen'in ailesi, ona büyük bir düğün için baskı yapıyorlar. | Open Subtitles | حَسناً، أباء جِن يَضْغطُها أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ هذا الزفاف الكبيرِ. |